4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1763
Okunma

Sus bağla diline
Ağıt ekle türküne
Kanatma artık cevaba mecbur sorularını Zagnos
Ne sevda hançeri, nefes nefes koşmalarımdan geçiren
Ne de yüzüme benzemeyen memleket sevgisi, uyanışa el veren
Kırık oyuncaklarım, cebimde yaşım, kendimden kaçışım
Terk edilmiş bir öfkenin, ağlak koynuna bıraktım yaşamı
Kahırsız biçtim siyahı bedenime, aklama rengimi.
Bırak!
Dilini bilmediğim türkünün ağıtında toprak kokayım.
Öç değil, sona dokunabilmenin onurudur intihar.
Sanrısız yokluğun tayini, övünce çıkar adımı.
Kaçıncı akıl yolu, çıkmazda pes suskunu
Ye/ter içinde küfürle doğurtulmadım elbet
Dilime acı biber sürecekleri hangi küfrü yakıştırayım,
Anlamsız bir tarihe
Kızıl nisan seheri anamı da beni de ağlattı Zagnos
Seçimsiz öldü gece kelebeği, camdan duvarında ışığa sevdalı…
Yazgısı yok
Bu an’ı ben seçtim/geçtim kahvenin de acısından.
Hadi alkışlar yağdır övüncüme,
Değmeyecek aksanı bozuk ahların, hiçliğin piçliğine
“Kollarını iki yana açıp
Kendini boşluğa bıraktığında,
Kimsenin seni tutmayacağını bilmektir özgürlük…
Ve sevmek tutsaklıktır sevilmek gibi…”
Seher Ersoy
Aralık 2008
5.0
100% (2)