1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1276
Okunma

Sana hasret gözlerim yandı İstanbul
Serin rüzgarlarına kapıldı düşümün ılık örtüsü
Masmavi kubbende kapkara çığıltılar
Ruhuma hüznün kahrını çarpar
Suların mahzun Haliçte
Sevdası yüreğimin ta içinde
Çeşmelerinde acı bir gülümseme
Sahipsiz kalmış ne çare
Yollarında imandan yoksun yüzler
Gezmekteler gafilce senden bir haber
Ağaçlarına yontulmuş sahte aşklar
Çığlık çığlığa haykırışta sevdalar
Vapurlar,tramvaylar
Bir eski gün kadar taze
Bir güzel duygu kadar temiz
Ana gibi cefakar, duruyor dimdik
Başında varken bunca rezillik
Hala gülümsüyor umutla bu ne yücelik
Pervane olmuşum eskimeyen çehrene
İncisi hayalimin,acısı yüreğimin
Nice mabedlerin süsler caddelerini
Nurları çevrelemiş kara gönülleri
Boğaz, sancılı gönlümün uğrak yeri
Manevi hazzın can damarı Eyüp
Boynu bükük ibadetten yoksun Ayasofya
Nazlı Topkapı, işte angarya!
Ciğeri delik surlarında bir yoksul
Gözlerinde umut halesi bakışlarıyla
Bırak! ben yanayım
Kor olup kül olayım
Seni talan edenleri yakayım
Bağrına ecdadın şanıyla sarılayım
Sana hasret gözlerim yandı İstanbul
Gönlüme mabedinin huzuruyla kavrul
Hüseyin Alan