6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1678
Okunma
sırılsıklam elleriyle okşuyor
saçlarımı bulut
şehrin gözleri kapanıyor uykusuzluğuma
yakılmış gövdeme
zeytin çekirdeği umut
rüzgarlar külünü taşıyor susuzluğuma
züleyha kaküllerin kadını
züleyha üveyikler ağlıyor adını
ışıktan bir kuyusun gözlerin vaha
ondandır intizar yıldızlarını bilmeyişim
sen güldükçe güller çiziyorum sabaha
veremli bir çığlıktır seni görmeyişim
züleyha
yakub’un yusuf’suz ilk gecesi
züleyha..
vahşi suların narin ecesi
okşadığın her yer çürüyor ah
züleyha ağulu aşkların
kınalı hecesi
her kurt kendi aşkını yiyerek ölür
zaman kurur incir dalında
ve bir ceylan
arslanların pençesinde yürür
kendi kanından
suretler çizme mermere
bak göreceksin
yazılı adın her yere
parçalanmış yüreğini kanatmadan sil
züleyha al
yırtılmış ömrümdür sana mendil
yusuf kuyumdur gömleği yanan su
sal köklerini züleyha
bitsin dudaklarının kan revan arzusu
ahmet uysal mart/2009