6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1477
Okunma
Suna’ya şiirler yazılır, yanıtlar alınır... Kimdir Suna?... Sevgili mi? Ayrılık sonrasında unutulamayan sevgili mi?... Aslında Suna, hiç tanıyamadığım; parmak uçlarımdan kayıp giden mutluluğa verdiğim isim belki de...
Sevgili Suna
Tarih yaklaştı
Gitme zamanı geldi çattı
Azrail ile pazarlık olmaz
Fark etmiyor
Bir gün öncesi
İki gün sonrası…
Bugün İstanbul’u dolaştım son kez
Sarayburnu’ndaki balıkçılara uğradım önce
Hamsi yedim
Şarap içtim
Çıplak ayaklarla dolaştım çimenlerin üstünde
Yalnızlığımda üşüdüm...
Bakırköy sahilindeki o ağacı kesmişler
Yerine çiçek ekmişler
Anısı hala yüreğimde
Üzüldüm…
Karşı yakaya geçtim
Hiç değişmemiş Kız Kulesi
Tek başıma oturdum aynı yerde
Her damla farklı ürpertti teni
Yağmur bana
Ben yağmura inat ettim…
Çocuk günlerim aklıma geldi
Park ıssız
Kaydırak ıslakdı
Defalarca kaydım uçurumdan düşercesine
Pes etmedim…
Son kez yaşadım seni sensiz
Kaç kez öldüm
Bilemedim…
Bu şiir
Veda şiirim Suna
“Ben giderim adım kalır” demişti Veysel
Hatırlar umarım dostlar
Bir yazı yazdırıyorum mezar taşıma
“Yaşadıklarımdan pişman değilim”…
Denize düşünce can
Peşinden gidemiyorsa insan
Neye yarar veda anında pişmanlık
Mutluluk yakalanmıyor kovalanmadan…
Hoşça kal Suna Can
Mevsimlere benzer kişiler
Çiçekleri öp benim için
Zaman dolunca
Yaşam biter
Her mevsimin kendi çiçeği vardır
Sen çiçeklerin en güzelisin...
Soğuk olur mart sabahları
Yağmur yağar
Poyraz eser
İmam salâh okur öğle öncesi
Sevilmeyen
Söylenmeyen söz gider…
İST. 28.02.09 11. 30