3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1227
Okunma
bu gün hüzün giydirmiş kanlı elbisesini güneşe
saflık damıtmış bulutlara sana ağlamasınlar diye
çarpık bir rüzgar vurur çalıntı bakışlara
yetmiyor anlatmak kanatmak bırakmak susmak öfkelenmek çağırmak
senli sensiz karanlık aydınlık düşlere
belki uzaklaşmak belki de durmak
çeperli bir aşkın batık yüzeyinde öylesine duruyorum şimdi
sana susuyorum yetmiyor bazen ağlıyorum
kurbağa sesleri geliyor uzaklardan
senin bana anlatamadığını anlatıyorlar
bir vefakarlığımı birde sana olan kütleli sevgimi
içim ekmek kırıntıları kadar sevgiyle dolu
bir katlimi verdim yedi diyar sekiz nefere
aldım tek kırbaçlı,gölgesi kuyruklu,kaşkülümün hemen altındaki kayıp kader gözlere
yasemin,bahar,gül,gülşenler bedevi kızları inandı bana sen inanmadın
ortadoğulu namlular kalkar bedenimden
afrika lı yırtıcıların bir benzeriydi düşüncelerin
çıngıraklı yılan
çıngıraklı yılan ihanetiydi senin ki
bir yol bir avuç bir bakış kaygan yalanlara bırakıldı
senli katil barınaklı düşüncelerde
etraf yine hüzün ısmarlıyor bana;acıydı biri diğeri sendeydi bilmiyorum
bilmiyorum belki sen biliyorsun belki sen yaşatıyorsun
dört perdeli hüzün adlı oyunu
1.önce krizlere soktun
2.sonra süründürdün
3.ve boğdun
4.şimdi de sayısızca öldürdün ............
oysa haklı olan sendin
utanmaz çocuk bendim
yatık bir limana yanaşan düz gemiydim oysa ben
ne dalga ne rüzgar sabırdı bana tek sabır sendin
önce boğdun sonra batırdın,
şimdi ateşe mi tapttırdında yakıyorsun
şefkatin adı yokmuydu sizin oralarda
ya annelerin geceleri anlattığı masallar,yalancı uykular
kısık kısık bağırmalar yorgan altı gözyaşları sizin oralarda
yetişmiyor mu?
ben yaralı çocuktum;sen mahsum dağ ceylanıydın
sondu sonlu yarım bitişik peri aşkı yalanları
örtülü sarmaşık sevgiler
ikametgahsız
son yelkovan buluşması
belki sendin ama gelmedin............
sen anlamadın ben anlattım yine de................