2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1381
Okunma

Ayak izlerinde sen vardın
Ve senden kalanlar...
Doğuma hazırlanıyordu gece
Ve tan vakti,
Altın saçlı
Deniz gözlü
Çocuğu kucaklamaya...
Yıllarını
Bir damla yaşta toplayan adam
Vurdu bohçasını omzuna
Sessizliğin hıçkırıklarla
Alkış tuttuğu sokaklarda
Gidiyordu bir bilinmeze...
Bohçasında umutları
Yüreğinde sevdası
Yaşların isyanı
Güneşi görmemiş gülüşleri
Bükülen boynu
İlerliyordu bir adam
Sessizce adım adım
Kaldırımda bıraktığı anıları...
Sen vardın ayak izlerinde
ve, senden kalanlar...
Doğuma hazırlanan gecede
Çığlık çığlığa hasret
Bu yolculuğun vazgeçilmezleri,
Sevinçleri
Beklentileri
Gönlümün yediverenleri
Gül dikenine asılı kalan
Bülbüllerin dilleri
Hepsi...
Ama hepsiyle birlikte
Adım adım küçülüyor
Karanlıkla birlikte
Gecenin son demlerine
Gelin oluyordu umutlar.
Yaşam rakkaseleri
Sarhoş saatlerini
Kurban ediyordu
çilingir sofalarına.
Kaldırımda
Silinmeyen ayak izleri
Ve seninle sessiz,
Seninle sensiz sessizlik...
Sen vardın ayak izlerinde
ve, senden kalanlar...
Son kez baktı ardına
O bilinmezin yolcusu
Yaş yaş olan gözlerle
Dudaklarda ölesiye
Ölesiye bir ses...
Seninle sensiz olsam da
Sarayına esir olsam da
Her an seninle
Doğup ölsem de
Seviyorum seni işte,
Seni seviyorum...
Bak gönüller sultanım
Şu Eylül gecesine bak
Sana aç,
Sevgine aç,
Uykusuz gözlerime bir bak...
Orada güneşin saçları var şimdi
Sen yoksun.
Yine yoksun sen...
Aydınlığa yenilen kalbimde
Ve sönmek üzere karanlıklarda
Üşümüş ayak izlerinde
Bohçamdaki sevdamda
Sen varsın,
Ve, senden kalanlar
13. 02. 2009
Suat TUTAK