6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1160
Okunma
Baktım
Hep koşuşturma ile geçiyor günler
Ne zaman
Nerede
Neyin beklediğini bilmeden
Ama asla çizgilerimden
Taviz vermeden
Yürüyorum
Koşuyorum
Bazen bir iskemle de oturuyorum
Seyrediyorum dünyayı
Bazen tepelerden
Bazen de en çukur yerlerden
Ve o hep akıyor
Bazen yeşilırmak gibi sade
Bazen kızılırmak gibi toprakları sürükleyerek
Giden geri gelmiyor
Yeni sular yeni topraklar yer değiştiriyor
Dünya hareket halinde
Bir de aşındığını gözlemliyorum
Kocamış şu dünyanın
Siyahla beyazı kucaklıyor
Sıcakla soğuğu
Bazen grileşiyor
Bazen ılık
Kimi pırlanta gibi az
Kimi ot gibi kalabalık
Çelişkiler yumağı şu dünyada
Kısacık bir ömrün
Ne gücü olur demeyin
Deneyin inadına yaşamayı
Deneyin bu çelişkileri
Yerden yere çalmayı
Tersine döndürün demiyorum
Kaynatın ya da dondurun da demiyorum
Yıldızlara sürükleyin
Güneşe sürükleyin
Ve hatta daha ileri
Daha da ileri...
NOT;
Ne şiir şiir gibi
Ne de hikayesi hikaye
Bu gün gene uzaklarda galiba
Aranan ilham perileri...
Sen Yağış Beklersin
Bir lodos gelir
Dağıtır yağmur bulutlarını
Bir başka bahara bırakırsın
Yeşeren umutlarını
Olsun
Yeter ki bitmesin umutların
Yeter ki solmasın yeşil yaprakların
Alışsın
Alışsın suyu kıt yaşamaya
Bana sorarsan
Dayanmalısın
Koy vermemelisin kendini
Yaşamak;
Aynı zamanda
Direnmek değil mi
Varsın
Tersine uçuşsun kuşlar
Varsın kanadı kopsun karıncanın
Varsın rüzgar yere yapıştırsın
Buğday tanelerini
Gün gelir
Gün doğar
Yine ayaklanır başaklar
Yine sevgiliye selam götürür
O güzelim turnalar
Ey! varla yok arası hayat
Olmasa idi bu çelişkilerin
Kalır mıydı
Sende bulduğumuz
Aşure kadar anlamlı bu tad
Toprak ve Barış’tan
Cemal EROĞLU