SENİN ANLAYACAĞIN

Senin anlayacağın
Çok sevdik-yenildik-yanıldık
Uçmaktan korkmayan bir kartal gibi,
Hep yükseğe, tanrıdan da yüksek,

Çok vurulduk dağların eteklerinde,
Kurşuna dizildik, Bebelerin gözü önünde.
Sokak ortalarında,
Çiçekçi kızın bağırışlarında…

Demiri toz edendik,
Çelik’e hayat veren.
Doğaya kokumuzu, yüreğimizi verdik-veriyoruz
Güneşi hep son adımında yakaladık.


En güzelini biz üretirken,
bilmiyorduk içmesini ,ince belli bardaktan çayı
Bildiğimiz bir şey vardı, yarin yanağından gayrı
Paylaşmak mutluluğudur o da.

Binlercesi ruhlarını devrederken tanrılarına
Milyarlarcası yürekleri ellerinde…
Mavi gözlü kavruk yürekli çocukları,
Bahar bitip kış geliyordu, hasretliğimiz ısıtıyordu yüreğimizi.

Senin anlayacağın, sonsuz sevdamız
Dilimiz, Dinimiz ,ne de yurdumuz vardır bizim
Kah bir delikanlı sevdasında, en çok da
Mücadelenin, dostluğun olduğu her yerdeyiz.