35
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2139
Okunma

Öyle bir taş attın ki gönül kuyuma.
Beynimdeki berrak sular bulandı.
Zannettim ki mutluluk düştü payıma.
Meğer payıma düşen acı olandı.
Kırk akıllı çıkaramaz attığın taşı.
Kırk teselli dindiremez bir damla yaşı.
Kırk ikindi söndüremez yanan ateşi.
Bu döngünün dünyada bulunmaz eşi.
Üzerimde yokluğunun gölgesi.
Gönülleri ağlatmanın derdinde.
Gözlerimde varlığının belgesi.
Gizlenmiş bir damlanın ardında.
Elden neler gitti elden ne geldi…
Kimi sevdiğini, kimisi ah aldı.
Kimlerin hatırası kimlerde kaldı?
Gönüller, gözü açık uykuya daldı.
Bu akşam da canım canını çekti.
Çeviremedim fırtınanın yönünü.
Çektikçe içine içimi yaktı.
Bile bile uçurumun sonunu.
Uçurumun sonunda bir adım
Seninle olmaktı bir tek muradım
Tadınca yokluğundan bir yudum
Ne gülüşüm kaldı ne ağız tadım
Tamer TAŞ/2009