7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1273
Okunma
Sus,
Sakın Konuşma !
Ütopik bir düş uğruna
Çarptığını yüreğinin,
Anarşist bir sevdanın
Örgütevi olduğunu bedeninin,
Ve yalnızca adıyla yıktığını
Sol yanının sınırlarını,
Bilmesinler !
Çünkü onlar,
" Yıkma dürtüsü de yaratıcı bir dürtüdür "
Sözündeki derinliğe
İnemeyecek kadar yüzeydeler..
Hapsoldukları
Kendi kimsesizliklerine,
Seni de ortak etmek için
Aşkı ihbar edecek kadar
Üst ! düzeydeler..
Sus,
Sakın konuşma !
Halâ
O iki nehirden biri olduğunu,
Gelmeyeceğini bile bile bekleyen
Sadece varlığına sevdalı
Bir deli olduğunu,
Onu düşünmediğinde
Ruhunu saydam bir bedenin sardığını,
Ve çıplaklığından utandığını
Bilmesinler !
Çünkü onlar,
Gün ışığından korktuğunu
Anladıkları anda,
Tuttukları gibi güneşi,
Sana çevirecekler..
Ve her sabah yaptığın gibi
Gündelik hayatın ardına saklanmana
Asla izin vermeyecekler..
Anla artık..
Onlar,
Her hücrenin
" Seni seviyorum " diye haykıran
Bir militan olduğunu,
Yürek atışlarının komünlerinde
Yaşayan bir isyancı olduğunu
Anlayamayacak kadar
Pasifize edilmişler..