1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1230
Okunma

Bir eylül bakışları vardı
Bebek yüzü kadar
Masum
Efsane sevdalar gibi bitimsiz
Yüreklerde lav olan
Bir de mart vedasının
Islak ateşten busesi
Hasreti körükleyen
Sevdaya kefen biçen
Dermanın çaresiz
Çarenin dermansız kaldığı
Umut güvercinleri
Geri dönülmez uçuşlarda
Eylül bakışlarında
Sevda hüznü ateşi
Mart busesinde
Veda hüznü ateşi
Ahh sizi hangi
Takvim yapraklarından
Koparıp atsam ki
Avuçlarım yanıyor
Hangi
Zamanların kısır döngülerinden
Döndürsem
Ki
Senin bağrına bastığın taş
Benim bağrıma bastığım kaya
Ufalanıyor