13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2105
Okunma

-I-
Pamuk kozaları gibi kar işleniyor gecelere
Kavak tüneğinden göz uçları ile bir serçe sokuluyor
İs kokulu gazyağı lambasına
Balköpüğü gözleri yansıyor kavaklar arasından
Edebi bir hüzündür kış özetlenmiş serhat’a
-II-
Kış masallarında gökyüzü tandır sayılır
Yıldızlar kıskı ekmek, paylaşımı sonsuza değin
Taş bacalardan kamaş kokusu yükselir
Karışır balad- balad kar baskınına
“şev bê çîrok nabin” diyor kişik’te kemik at oynatan
Ve
Ak yorgunluğu secdeye dökülen çîrokbêj
Tanrının dilinden kederler sarıyor kelimelerin sancılarına
Var’ı var yok’u yok çîrokların
Oltanın ucundaki umut kadar gerçektir hikâyeler
-III-
Eprimiş tahta köprünün orta yerinde kendini unutmaktır kış
Dengbêj’lerin avazı çığ uçurumlarını kanattığında
Kurt ulumaları gece boşluğuna çarptığında
Yorgunluk çayını dağıtan rençper gölgesinde
Her efsaneden bir kahraman gelir
Kırçıl harmanili fırtınalar koynundan
Düşlerin bir yanında mem-ê alan var aşk dilinden
Diğer yanında mîrze mihemed var cenk ile
-IV-
Çıkında umutlarını taşıyan kaçak süvariler
Kosa’lar ile parlak yıldızlar indirir murat suyuna
Otuz haneye dört asırlık türküdür murat
Çatal diliyle gümüş kakmalı bir yılan gibi
Serhat’ın gecelerine dolanır usul usul….
...........2009,,,Ağrı