bugün ve dün
mutluyum,
yemin ederim hiç olamadığım kadar
ne alkol vardı kanımda
ne de yapaylık vardı içimde


bir delinin
elinde avucunda ne varsa
hiç aldırmadan sevinmesi gibiydi
bir çiftçinin güneşin ilk ışıklarını görmesi gibi bir sabah
ilk defa kahpe hayat mozaiklerinin
umutlarımı parçalamamasıydı


"mutluluk"


ve boyutsuzluğu keşfettim
ne küçük ne büyüktü
ne noktasal gibiydi,
oval, kare, daire
hiçbiri hiçbiri kesinlikle değildi
hani horoz şekerlerini emdikten sonra
kalır ya ağızda pembemsi bir tat
onu andırıyordu biraz,
gün bitiyor,
ve damağımda
horoz şekerinden kalma pembelik gibi
minik minik umutlarım,
hiç de bir yıkıcı güç yok

..

ve ben sonra anladım
mutluluk hiç de bir yıldız yağmuru gibi değil
hiç de gümüş bir kuzgun gibi değil
saat ne yöne dönerse oraya doğru akıyor ya
o taraflardayım,
mutluyum !

ve ben sonra anladım
hiçbir alışkanlık mutlu etmiyor
kendini yenilemeyen hiçbir şey kesinlikle tat vermiyor !


simin