boşlukta uçan kelebek
dolanda gel içime
gecenin koynunda bir melek
gecenin ta içine
uçuştu sırlara sırlardan kelebek
karanlığın dibine

yalnızlık yudumladı diplerde
beklerdi açılsın diye; perde
en koyu yerinde açılınca perde
uçuşuyordu kelebekler

içinde uçuşan, yalnız melekler
hem melekler, hem kelebekler yüreğinde
uçuşsun diye sessiz oldu;
ses veren sessizlik,
tekrar seslenecekler

yol alırken dertlerimiz
meşaleler ellerimizde
aşktan sayfalarda;
haramiler basar kalpleri

yıldızlar yakılır burçlarda
yola dizilen haleler yanında
yar koynuna konan acılar
tarihlerde yazan hikayeler

depreşen figanların haritası; yar koynunda saklı
sağ yanına dolanan göz yaşları; sol yanında tutsaklı

toprağın kalemleşen and yazıları
sevda kayalarında oyulurken;
kavruk sesler yükselir, akseden haya damarları

ahh bigamım saldınmı narin feryadı
bu benim değil içimdeki zatın feryadı

çağıldarken hengame;
bitermi sandın taşlaşan ödünsüz yarınların
dizlerinde; dermanlaşan sevdaların

guruba girerken sevişmiş kelimelerim
yazar sanırsın kaleme dolanan ellerim
boş eğlenceli mısralar yüreğine,
vucut bulur dışımda körleşen hallerim

mahpus eden aşkını sana halelendirdim
tutunsun, uçuşsun, uçuşan kelebeklerim
akşamların hüzün sabahların figan
yarınlar sen umutlarım
uçun uçun, uçuşan kelebeklerim

09-01-2009 hayrettin