0
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
832
Okunma
Umduğun Aşka …
Bülbül dalına konduğu güle
Ses verir nağmeleri tükenmiş
Boğulmuş bir deryada
Takatsizlik kendi eline düştüğünde
Sessizce kalır bu yerde
Sırılsıklam bir vakitte
Gönlü kırık sazların nağmesinde
Trenler zamanı tüketir
Tersine akan sularda
Kuşların kanatlarında yük
Ne kadarda kaba
Ne kadarda hovarda
Uçup gidiyor hoyratça
Mevsimler büklüm büklüm
Kışı okşayarak ilerler bulutlar
Yaban çiçekleri solgun argın
Boynu bükük
Kalbi kopuk çatıyor
Bir oldu bitti gibi sızıyor
Üşümüş ellerim ellerine bakıyor
Ellerinde bir resim olurdu
Ellerin ya
Öyle dağları devirmek gelir gönlümde
Ormanları olmayan
Sarıya boyanmış saçların
Kısa kısa yolları
İşte öyle sarmalı
Bir sam yeli eşliğinde
Kurumuşsa dallarım
Kapanmış gibi yollarım
Oysa…oysa..oysa…
Bak buradan bakınca oralar öyle görünmüyor
Bir sel almış koyundan kayaları
Kovuğuna doldurmuş molozları
İpini çektiğin
Dünyanın ortasında
Çadır kurmuş oturursun
İçinden gülücükler
Ellerinden resimler düşmüş
Gözlerinden bakınca ışık görünmüyor
Bak şimdi özlemler devşiririm
İsli lambalarına
Gidemediğim sokaklarına
Kör kuyusuna düştüğüm rüyalarımın
Cami avlusunda koyduğum
Gözlerimden gözlerine gölgeleri
Pencerenin ucundan bakarak
Bıraksaydın gülüşlerini
Yırtılmış hatıralarına deniz kabarırdı
Gök gürler birden şimşek çakardı
Derken hayat kayıp gidiyor ellerimden
Sular kuruyor toprak çatlıyor
Dökülüyor tel tel zamanenin halleri
Şimdi hayhay vakti
Dirilip toparlanmalı
Göçü toplayıp uzaklara
Karışık resimleri netleştirip
Çekip gitmeli ayaz vakitlerden
Çıkrığına doladığın bu dünyanın
Gözlerine çomak sokup
Ufuklara doğru el açıp
Umudun ötesine hesap vakti
Severek, koşarak umutla gitmeli…
08-11-2020 Hayrettin Şahin
5.0
100% (7)