3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1257
Okunma
İSTANBULA DOĞRU
Akşamdan kalma bir kent
cadde boylarında
mal beyanında
kadınlar
dönme-lerin sakalları çıkar...
sabah namazına müteakıp
dönme-ler sanık
görenler tanık
ustura satılır kara-kollar da
ağırlaşan sabaha
aynada saydam gülüşleri
kalır
en mahrem yerinden kırılır
kadeh.
bir bardak zemzemle
yıkanır bu kent
mazgallarda boğulur günahlar
haramilerin saltanatı
yıkılır bir kadehle
çiçek pasajında
uğrunda nelerden vazgeçilir bilinmez
tramvaylar geçer içinden
beyoğlu’ndan istiklale doğru uzanır
çocukluğum asılır yapayalnız
sarkarım kenarından hayata
kuşatılır mı bir daha bilmem
bu kent
kuş-atılır anason kokulu
gökyüzüne
anadolu’dan her sabah
yeni bir kent kalkar
akşamdan kalma istanbul’a doğru...
Savaş Kayhan