26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1962
Okunma
Topuklarımda ayaz bahçesi.
Korkma, bu gece yalnızca serseri kurtlar var.
Bir de bu soysuz ve alçak orman.
Yapışkan bir salyangozun bıraktığı
O ıslak yolu izliyoruz.
Hata başından beri hata.
Adımız gibi biliyoruz.
Ama toprak solucanıyla toprak
Toprak çirkin mayası ile veriyor buğdayı.
Topla beni adam,
Öğüt dişlerinin arasında.
Har vurup harman savur beni
Kabulümdür.
Sen karanlık bahçende
Bedeninden süzülen o katranı yudumluyorsun.
En beyaz gölgen bu dünyadan adım adım
Uzaklaşıyor.
Bitiyorsun.
Sızlayan etlerim mi?
Kaç milyon tonu taşıdım ben, kaç milyon asır?
Bu yavaş yavaş parçalanan kemiklerim?
Tozumu savurduğun toprak?
işte bu eklemlerim işte bu kaval kemiği..
Korkularını bıraktığın şu çöplüğe de bir bak.
Hurdalıklar bile can çekişiyor.
Başına ne gelebilir yalnızlığımın?
Kendine hayrı olmayan bu mezarlığa
Ruhlar bile uğramazken
Ne gelebilir başına zaten tükenmiş zamanların?
İşte böyle kaçıyor, kaçıyorduk.
Hata başından beri hata.
Adımız gibi biliyorduk.
Fırtınasında çöl soğuklarının
Adım başı yollarımız kesiliyordu.
Biz iki ucundaydık hayatın
Birimiz azıcık uzaklaşsa
Bir ipin üzerindeki boncuklar gibi
Dökülüyordu insan kokusu tenlerimizden.
Biz giderek çirkinleşiyorduk.
Bir bataklıktaki sivrisinek kolonilerindeki gibi
Artık ölümler anlamsızdı insanoğlu için.
Ve hiçkimse bir sivrisinek kadar bile
Acıtmıyordu canını.
Oysa kan ağlamasını bilselerdi
Belki alırdık omuzlarımıza ademoğlunun tüm günahlarını.
İşte kıtalar taşıyordu denizlere.
Avuç avuç tuz alıyorduk
Kurak zamanlarında mevsimlerin.
Ve yaralarımızdan kucaklıyorduk birbirimizi o ellerle..
Yanmış parmaklarımızı ısırganlarla süslüyorduk.
Kan doğuruyorduk ölümlü tanrıların
Simsiyah seccadelerine.
Hataydı,hataydı başından beri
Adamakıllı susar olmuştuk.
Bilmediğimiz o yolda
Kusur sayarak adımlarımızı
-inadına inadına
Satıyor,satıyor,satıyorduk.