Hangi şehir senden korkar?
Geç alınan İstanbul mu?
Kanlı Küdüs mü?
yoksa savunması kırılmayan Viyana mı?
yasaklı olan meyvenin
tadında mısın?
sığınırım o güzelim nar çiçeği dudaklarına

sonbahar da kuruyan hangi çaresiz yaprak
seni bana aydınlatabilir?
ölümden saymıyorum günlerimi,baktığım gözlere
güneşe görünmeyen duvarlara bakmıyorum
baharı ıslatan bulutlara,iplik iplik yağan yağmura
toprak ta büyüyen gül gibi
kalbimde açan sen gibi seviniyorum
çılgın,sevimli çocuk gibi
yeşil yeşil yumak yumak
umutlarım kanatlanır sende

hangi ülkenin çıngıraklı sınırında hayal edeyim seni?
Gül yanaklı sevgili
korkarmıyım mayınlı araziden
sen varsın diye
yürümezmiyim kanlı vadilerden ıssız çöllerden

geceye demir atmış yıldızlarda bulurum seni
ay soluklanır güneş yüzündeki karanlığı aydınlatır
sabaha dokunan kuşların kanatlarında
gezinirim sana bakmak için
ışıksız bir tünelde düşlerim kayıp
beyin bölük pörçük
boy boy zambaklar bekleşir
dağlarda
şefkat ararım bir düşümdeki senli baygınlığıma

serpiştirir karlar
lambaların ışığını
bıktırır yalnız bırakılmış kaldırımları
bir düş bekler beni
senli korkak bir sözün bittiği yerde............
hangi düşe sığınmadım ki senin için........