1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1288
Okunma

kalın bir sis perdesi var mazi ile aramda
yaylı tanburun acıklı sesi titrer
kaypaklıkların en kralının yaşandığı zamanda
bir bulut gelir gözlerimin üstüne
geçmişin acısını yıkamak için; ağlar!...
hiç mi misket oynamadı o minicik parmaklar?...
hiç mi körebelerde saklanmadı, mini mini vücutlar?...
hiç mi ağlamakla ıslanmadı kıpkırmızı yanaklar?
mazinin hasret kokan tozunda hiç mi kirlenmedi;
hiç mi kanamadı; çarpık çurpuk bacaklar?
bir bulut gelir gözlerimin üstüne
geçmişin acısı yıkamak için; ağlar!...
sanki hiç gelmeyecekti "bugün" olan yarınlar,
sanki hiç esmeyecekti, sevenleri ayıracak rüzgarlar,
sanki ağlatmayacaktı, beklenmedk elvedalar...
mazinin hasret kokan tozunda sanki ıslanmayacaktı
sanki yarılmayacaktı ağrılış gözyaşıyla yanaklar...
bir bulut gelir gözlerimin üstüne
geçmişin anısını yıkamak için; ağlar!...
depremler kopartır her damları yağışlarının
fırtınalar estirir dallarında;gözkapaklarımdaki hasret çınarlarının
haykırır kahpe saniyelere damla damla
haykırır geçen dakikaların ihanetine
hançer vurmak ister geçen saatlerin yüreklerine
yırtmak ister;
geçen günleri taşıyan o eski sararmış takvim yapraklarını
ancak...
ne yaparsa yapsın gözlerimin üstündeki bulutlar
ne yaparsa yapsın yaşayacak bu yüreğim
bugünlerimi bile özleyecek olana;
yarınlarımı...
Metin Kaya İLHAN
TRABZON