18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2004
Okunma
…tutkuyu tuttular eteğinden, hercai zamanlarda
sükûtu giyindi kangren sözler, alacalı anlarda….
kalk ayağa yüreğim
topla parçalarını, ağarsın gün kırıklarında
siyah bir gülle sar yaralarını
tebessüm konduğunda beyaz yeminlere
bağıra bağıra
sökül gecenin kalbinden
hıçkır, ağla ağlayabildiğin kadar
düne inat
…………sinende büyüt ebruli bir menekşe
sarıyı savur rüzgarınla
hüzün dökülsün dudak kıvrımlarından
küçült korkuyu sığdır incir çekirdeklerine
say ki hiç doğurmadın kederi bu hengamede
acıyorsa en kuytu yalnızlığın boş ver
kirpiklerinden kaysın yıldızlar
düşsün ayaklarına dolunay
…………damla damla dallar yeşert ilkbahara
biliyorsun çok az ceviz sağlam çıktı kabuğundan
en güçlü sözün hakimiyetinde
hep çoklukla sardın yok sevdalarını
ah ne vefalar serdin yârin ayaklarına
oysa sadece bir gül/dün
ağlama , bu senin suçun değil
yapraklarına yüklenen izinsiz cefadan
yine de lirik bir şiir çıkar
………..ve yarını dağla hece hece közlerinle
haydi, aç dünyanın pencerelerini
ayaz alsın kirli yüreklerin yanık kokusunu
anladın, onların vebali
kaybolan asaletin ağlatan hikayesi
bak bir de hesap soruyorlar
sen hâlâ susuyorsan, hiç akıllarına gelmez
ayıpları sobelemediğin nezaketin
önce haykır, sonra dönüp ardına da bakma
en arı duru yaşlarını dök
çile/sin ki masum öyküler büyüsün
…………..buz tutan camların buğusunda!!!
Fergül
08.03.2007