3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1055
Okunma

Her sokakta biraz siz.
biraz ben.
Her sokağında bu şehrin,
sakin gece,
kalabalık sabahlar.
Yoksul tüccarlar ve şimdi,
Bitkin, tükenmiş yemyeşil bir hava.
Pis kokuyor üstü başı
Ağaçlar selam duruyor geçerken
Solda kalıyor şimdi hüzün.
Sağlam kafayla geçilir binalar.
Hepsi yamuk yumuk şimdi.
Terkedilmiş
Boş ve ıslak duvarların oluşturduğu,
Hain hüzün.
Ve dahi, kardeşi belirsizlik.
Terden incelmiş sanki yüzü,
Tel tel şimdi
Pislikten kalınlaşan saç telleri.
Uzamış arşa değin.
Değin arşa, çekinmeyin!
Suratsız ev sahibelerinin gölgesinde.
İstemeden de olsa yürek çarpıntılarıyla,
Uyanmış.
Pislikten kup kuru gözleri.
Süzüyor fakat seçemiyor..
Köhne ve eski Bizans halini.
Ertuğrullara selam ederek yudumluyor şimdi,
İçkisini.
Karaköy’den bir vapur inleyerek kaldırıyor demirini.
Küsüyor.
Gelmeyen her söz verene.
Söz vermeden her gidene.