5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1280
Okunma

Bir müzik yansıyordu KATYUŞA’dan
Her tonu düş sancılıydı, her tonu kör acılıydı !
O miş’li zaman neredeyse yani
Taptazecik kalmış bir anımdı sanki
Bugün hissettiğim acının en önemlisi
Bir bıçağın kemiğe dayanması gibiydi
Ve bu durum var gücüyle ruhumu fethetmişti !...
Kulaklarım da çiğan melodilerinin mor çatırtısı
Kırıp dökerek paralıyordu yüreğimin cidarını !
Yetmiyormuş gibi anıların içime kor ateşli sıçrayışları
Hızlandırıyordu üstüne birde can yakışlarımı
Baş uçma tüneyen bir kemancının büyülü faslı…
Zaman haşlayınca insanın yalnızlığını
Özlem de öyle boş boş durur muydu ?
Çayır cayır yürek yakardı !
Bu yüzden penguen ülkelerine dek yalnızlığım uzanırdı
Yerler de ki fal açılmış şekillerin cam kesikli acıları
Tüm varlığıma sıçradı !…
KATYUŞA’nın bakışlarını görüyordum tutkulu
Onu her andığımda özlemlerim haykırmaya başlıyordu
Bir şiir mırıldanıyorum KATYUŞA’ya dilimce
Ezberim de zaten o şiir hep saklı dururdu…
Yüz çizgilerimle türkçeleştiriyordum sözlerimi belirli belirsiz
Onların her satırın da içimin çığlıkları ifade edilirdi en bariz
Anlamazdı ah !...Anlamazı bir türlü
Anlamazdı KATYUŞACIK beni çaresiz,
Üstelik hala o benim
Kendisinin var ettiği acılarımdan habersiz…
Aniden daha ölümcül bir özlem kasırgasına kapılıyorum
Çokgen bir hüznün doruğun da avaz avaz ona haykırıyorum;
Sen kadehimin içinde canlanan işte o şekilsin, görüyorum
Ve ben böyle bir resmi çok net seçiyorum
Öyleyse gel diyorum, gör diyorum, yalvarıyorum, ağlıyorum !
Ama KATYUŞA bu meyhaneyii ne bilsin diyorum ?...
KATYUŞA hem var, hem yok gibiydi bazen de
Onun ruhumda ki en büyük dirilişi özellikle de
Ona ait önlenemez düşlerimin en sabahsız gecelerim de
Canlı canlı inerdi düşleri yüreğimin yeryüzüne
Enkazım tüterken o mor ışıklı sabahçı meyhane de !...
İKİNCİ BÖLÜM
Gizli yüzümü yerleştirip arzularımın terkisine
KATYUŞA’yı yaratıyorum gördüğüm küflü bir resmin için de
Ölüm beliriyor onun canlımsı çizgilerini her gördüğümde
Gönlümün kapısı önün de
Göz gözü görmüyor ve bir de,
Bana KATYUŞA’yı yaşatan bu cehennemi meyhane de !…
+++
Kördüğüm olurken içimde mahşeri bir sızı
Nakavt oluyor düşlerim, bozuluyor her dem ki ideal ayarı
Buna sebep etrafımda yanan yüreklerin
İçtikleri sigara dumanları
Hem gözümün için de, hem de başımın üstünde
Dolanıp duruyordu yitik insanların sanki gri gözyaşları…
+++
Burada ki çokça gürültücü sarhoş kalabalıklar
Zaman zaman beni
KATYUŞA’dan uzaklaştırmak zorun da bırakıyorlar
Lakin bana doğru koşmaya çalışan KATYUŞA’yı onlar
Bir şekilde içimden uzaklaştırıyorlar
Hani düş bile olsa gerçek şu ki,
BİZ’leşmemize mani oluyorlar…
+++
Gorki’nin öyküsü ile Goya’nın nü’sü karşımda desen desen
Yürek hoplatıyordu içimin gözleri duvarda ki resmi dikkatlice süzerken
KATYUŞA’nın gerçek öyküsünü sezinliyordum arkasından ben
Mutsuzluğunun nedenlerini ayıklıyordum
Onun alnına vurulan fırça darbelerinden
Belki de “BİZ” olmak için düş evrenim sayesinde
Medet umuyordum karşımda duran bu şuh resminden…
+++
Bir çiviyle çakılı yaşıyordu firar edip düşümden
Bulunduğum meyhanenin bulutsu duvarın da o mütemadiyen
Mutluymuş gibi görünüyordu hani bir de
Bu kadar uzaktan onun düşsel varlığına gözlerim takılırken
Mutluluğu ne de çok yakıştırıyordum oys ki ona
Tam da böyle düşünüyordum KATYUŞA’nın tablosu için işte ben,
Goya’nın resmiyle, Gorki’nin öykünün birbirleriyle sevişmesinden …
+++
KATYUŞA duvarda ki resimden uçarak gelip gönlüme konuyordu
Daha doğrusu uçsuz düşlerim de o kendisini sergiliyordu
Yaşadığı yasaklı resimde
Bilmediğim bir hüzün yüzünden adeta soluk soluk oluyordu
Hatta kendisi bu şekil de nüsel bir poz vermek zorunda bırakılırken
Sanki gözleri dolu dolu doluyordu !…
+++
Kapılırken meyhanenin gri bulutsu havasına
Bulunduğu duvar da ki tablodan fırlayarak
Çılgın bir şarkı gibi oluyordu birden KATYUŞA !
Ateş rengi bir fırçanın kıvrak sesli raksıyla
Yüreği sere serpe ağlıyordu o aslında;
Tablonun arkasından dolandırıp ruh gözlerimle bakınca ona
Gördüm ki en ideal gerçek dünyası vardı onun orada…
+++
Ve binlerce yıllık bir an da
Öyle bir meyhane ortamında
Dünyada ki bütün yalnızlıkları doldurdular hünharca !
Yalnızlıkları doldurdular kadehime orada
Zehirli bir orkide gibi olup sonra da
Aniden aktı içime yosma tadın da
O kırık kanatlı KATYUŞA !!!...
///////////////////////
///////////////////////
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
///////////////////////
…….İST. / ŞİLE / AĞVA…….