6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3955
Okunma

Gecenin mahur serinliğinde,
Bir düşün peşine takıldım.
Bir kurgudan hayata düştüğüm yerde,
Aldığım nefesi iliklerime kadar çektim.
Duvarlara düşen gölgelere inat,
Kendi izimde kendi sesimde kaybettiğim,
Bir meltem esintisiyle kimliğimi aradım.
Paslanmış umutlara gebe duygularla
Ya da başka bir heyecanla
Yaşamın anlamına aldırmadan
Evrenin ölü hücrelerinden doğan
El değmemiş iklimlere gidiyorum…
Saçlarına yıldız iliştiren çocuklara gülümseyerek
Düşlerimle gidiyorum lalelerin uyuduğu vadilere..
………………………..
Geçtiğim her toprak bengisu kokar
Yüreğinde okyanus dalgası taşıyanlar anlar
Anlar beni, destanlarını yazan nazendeler
Nasılsa her ölümlü çiçek kendi küllerinden doğar…
Ay karanlık yıldızlar suskun olsa da
Gece bir zindan karanlığa bürünse de
Eyleme dayalı gözyaşlarımı biriktirdim
Geç kalmış pişmanlıklarımı ıslatsın diye
Apansız gidiyorum bir düşün peşine....
………………..
Mart soğuğu değince
Uyanır elbet hücre hücre ölen tenim
Her çiğ tanesinde bulurum kimliğimi
Kar,kış ve fırtınalar üzerime gelsin,
Ne çıkar! Issız vadilerde laleler bana gülümser
Sahte gülücükler değil bu tebessüm bana yeter..
……………….
Ey geride kalan soylu şehirliler,sevgililer,
Nasılsa bir gün bu gidişin hikayesini anlarsınız
Gecenin bir vaktinde kaybolduğumu
Düşlerimin bedelini ödediğimi anlarsınız..
Anlarsınız kelimelerin yaşamdan doğduğunu
Hayatın cümlelerden ibaret olmadığını
Koynunda kelebekler yaşatan lalelerin,
Eylüle vurulan ezgisiz türkülerini,
Şarkılarını dinledikçe anlarsınız beni…
…………..
Zordur biliyorum her zirvenin durağı,
Adresi sevgiye çıkmaz belki,
Yine de her çıkmaz sokağın,
Hafif melankoli anısının olduğunu,
Soylu migrenler sunan düşlerin,
Mutlak bir hüzün leylası vardır.
………
Bazen hüzünlerde yorulur yollar gibi
Silinmez bir iz bırakır çekip gidenler
Yorgun düşenler anlar beni
Çünkü ayak izlerimde kaybettim kimliğimi
Yaşamın ince bir sürpriziydi bu ters açı
Kalbimi acıtan antik mızraklara aldırmadan
Ayak izlerime gideceğim biraz kendime
Bu ayrılık bu düş kurgusu,
Derin yaralar bıraksa da belleğimde
Her öldüren aşkın ilacını içerek gideceğim…
…………….
Ne görselliğin saltanatına kondum,
Ne de sahte gülücüklerin tahtına oturdum
Sadece karaladım takvimdeki hatıraları
Kaybolmuş kimliğin ilanını verip gidiyorum.
Nedense gittiğim her yol,
Mevsimsiz yalnızlıklara çıktı.
Bir çılgınlıkla yaktım tüm gemilerimi,
Dönüşü olmayan bir yolculuğu göze aldım.
Prangalar vaktinden önce pusu kursa da
Ruh isyanımla bir başkaldırı destanı için,
Kayıp kimliğimi lalelerin vadisinde arayacağım……
………………….
Yaşadığımız ve yaşamak istediğimiz;
Ne mutlu son, ne de kavuşmak değildi.
Bu dizeleri yazdıran,
Karşılıksız kurulan bir düşün bedelidir.
Beyaz lalelerin can aldığı,
Cemresi ertelenmiş baharın müjdesidir.