12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1129
Okunma

Saçlarımda esen yel gibi
İçimi serinlet
Gün batımı şehadetimi sun yare
Sonra avdet et.
Kızıllaşıyor hava
Harran’da bir sabah
Kurak çöllere dönüyor yüreğim
Tarih gibi bir destan nasip et
Sin ve güneş şahit tutulmuştu
Denizler durulmuş, ovalar coşmuştu
Unutmuştu çocuklar ağlamayı
Evler çamurdan ve topraktan yoğrulmuştu
İbrahim uğrak vermişti ovanda
Sabır düşmüştü Eyüb’ün tasına
Ellerimle put yaptırma ruhuma
Gün gibi çıkayım huzuruna
Harran, Ayn’el Arus ağlasın
Kadınların kara çaput bağlasın
Madem sen de ben gibi yastasın
Bırak dağların dumanlı kalsın
Geçiyor mu şehrinden kervanlar
Hala durur mu yolcu ağırlayan hanlar
Ahdimden kalma dökülmüş kanlar
Hala alıyor mu gencecik canlar.
Ne de çabuk unuttun Peygamber şehri
Yükledin sırtına bütün kederi
Kurak toprakların çöle döndüğü gibi
Bırakmadın kimseye töreyi.
Konakladı mı kubbeli yapının altında
Anlı şanlı bir atlı
Aydınlanacak sevdan yine
Uçacak yine kuşlar kanatlı.
Ayn’el Arus ağlama, yüreğimi dağlama
Sevdalılar kavuşmadı, sen karaları bağlama
Gün gelir yazılır destan, sus şimdi çağlama
Yarin ayağı sendedir boşuna saklama.
Saçlarımda esen yel gibi
İçimi serinlet
Gün batımı şehadetimi sun yare
Sonra avdet et.
M.S./2008
Kahramanmaraş