3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1098
Okunma

Susuz dallarıma bir kibrit çakıp
Yaktın yüreğimde çıra sevdiğim
Sensiz asla derken yolda bırakıp
Açtın sinem üzre yara sevdiğim.
Gece düşlerime kâbus ekerek
Halime alaycı gözle bakarak
Bütün hayalleri kırıp dökerek
Sevdamı düşürdün dara sevdiğim.
Kurşun sözlerinle sinem haşlayıp
Habersiz selamsız sanki yok sayıp
Haksız yeminlerle günah işleyip
Sevabın buladın kire sevdiğim.
Ben vicdan azabı çekerken bile
Durmadan şikâyet getirdin dile
Ettiğin zulmeti dön de sor hele
Gönlümdeki âh-u zâra sevdiğim.
Ruhun meylederken sırçalı köşke
Sorup dinleseydin demezdin keşke
Şu fani devranda sevgiden başka
Yoktur bu derdime çâre sevdiğim.
Uzandığım elin benden kaçtıkça
Hasretin bağrımda yara açtıkça
Vuslat hayallerim tek tek uçtukça
Son umudum girdi zora sevdiğim.
Gözlerim görmezken semâda ayı
Çekmiyor bedenim gamla tasayı
Yalan dolanlarla bir ömür boyu
Dolmadı verdiğin süre sevdiğim.
Kadere bin türlü sitem ederim
Bedbaht hallerimle kime ne derim?
Ağlaya ağlaya her gün giderim
İlk buse aldığım yere sevdiğim.
Gençliğim kahrımla yanıp tutuşur
Bülbül bile hazin hazin ötüşür
Sızlayan bu ruhum nasıl yatışır?
Dayanmaz yüreğim kora sevdiğim.
Aşkta sabır sebat bu kadar zorsa
Eller ne demez ki yaptığın görse
Eğer sende biraz hatırım varsa
Hiç olmazsa bir gün ara sevdiğim.
Sadakatta derin sırrı bilmezsen
Ters döner talihin dua almazsan
Ardım sıra gurbet ele gelmezsen
Bulamazsın sora sora sevdiğim.
Kalsaydın yormazdı Burhan�ı nazın
Sensiz ne hükmü var baharla yazın?
Gurubu kaplarken bir titrek hüzün
Âhir ömrüm döndü nâra sevdiğim.
(08.06.2008)
Burhanettin Akdağ