Eksi otuz dokuz- kırk.
Hava ayaz ve donuk.
Bekleniyor cennette,
Altmış sekiz bin konuk.

Öleydim, ben öleydim.
Yerinize öleydim.
Delik bir kuruşları,
Mücahitle böleydim.

Ayakta yok ,üstte yok.
Cepheye atılıyor.
Ölüm kalım savaşı.
Soğuktan katılıyor.

Öleydim, ben öleydim.
Yerinize öleydim.
Kimin hatalı emri?
Ah ben şunu bileydim.

Atıştırır mavi gök.
Beyaz kâr olur tipi.
Hangi çarık basar ki?
Kaymayan ayak-kipi.

Öleydim, ben öleydim.
Yerinize öleydim.
Tek lokma ekmeğimi,
Paylaşaydım-böleydim.

Fakir miydik gerçekten?.
Paşalar küp kırarken.
Desenli tepsilerde,
Yağlı eller yalarken.

Öleydim ben öleydim.
Yerinize öleydim.
Saray ve erkanının.
Cehline de güleydim.

Vasıta yok yol yaya.
Varmak yok daha aya.
Emek çok, gitti zaya.
Donanlar sanki kaya.

Öleydim, ben öleydim.
Yerinize öleydim.
O zamanda yaşayıp,
Sizin ile geleydim.

Destenlaşan yiğitler.
Donaraktan şehitler.
Eller tetikte donuk.
Resul’e olur konuk.

Öleydim, ben öleydim.
Yerinize öleydim.
Yolunuzun yoldaşı,
Olup hüznü sileydim.


Emine Balı Oğuz.