0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
15
Okunma
Toz duman buralar Ezo.
Ruhum çiçeklenmeyi unutalı hayli bir zaman oldu.
İçimdeki toprağı özlüyorum.
İnsanların tenime işlediği dikenlerimden,
Hayatın kulağıma fısıldadığı
acımasız melodiden kurtulmak istiyorum.
Işığımı özlüyorum Ezo.
Karanlığın pençesinden sıyrılmak,
kelimelerimi özgürlüğüne kavuşturmak istiyorum.
…
Aralık zehir saçıyor üzerime Ezo.
Darda kalıyorum kendi göğsümün ortasında.
Yarına çıkacağının garantisi olmayan düşler var ellerimde.
Kes şu damarlarımı Ezo!
Akıp gitsin ruhumdan o kirli siyah acılar.
Saymıyorum bu hayatı.
Kulağıma okunan ilk ezana dönmek istiyorum.
Baştan başlayamaz mıyız Ezo?
Kendimi çok özlüyorum.
…
Ah kalbimin atışı Ezo!
Nasıl da çaresiz geliyor kulağıma.
Masada içilmeyi bekleyen ilaçlar sıralı.
Kendimden umudum kalmadı.
Çocukluğum,
gözleri yaşlı şimdiki beni izliyor,
içimin seyir tepesinden.
Onunda benden umudu yok belli.
“Sen çok güçlüsün,
hadi son bir kez daha !”
masalını anlatmıyor artık.
Ruhumun rengarenk uçurtmaları,
göğümden çok uzakta kaldı.
Beş taşımı ç/aldılar ceplerimden Ezo.
….
Şimdi aynada gördüğüm,
Dört tarafı acılarla çevrili cılız bir beden.
Solumda da tek atımlık bir kalp var.
Mecalim yok Ezo.
Herkesin bir tarafa çekiştirdiği ruhumun,
kırıntıları bile kalmadı.
Ya Hayallerim...?
Hepsini karanlığa gelin ettim.
Tam da orta yerinden kırıldım,
dalına tutunduğum çınarın.
Bu şiir kimsesizliğimin resmidir Ezo.
....
Haysiyetini yitirmiş bir dünyada,
onurlu bir yaşam için,
yalnızlık nimetmiş Ezo.
…
ESRA NİZAM
21.12.2024
5.0
100% (1)