0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
19
Okunma
“Yıkıldığım yerden değil… yandığım yerden doğrulurum.”
Bu söz,
enkazın ağırlığını,
küllerin içindeki direnci
ve o sessiz ama unutmayan yürüyüşümü taşıyor.
unuttum kendimi
Bir zamanlar sığındığım duvarların
şimdi üstüme çöktü.
Sözlerin taş oldu,
suskunluğun küle döndü;
ben ikisinin arasında
nefes almayı unuttum.
Kendimi aradım…
Kırık dökük hayallerin altında,
yorgun bir hatıranın kenarında.
Elimi uzattım
tuttum sandığım her şey
gölgeye dönüp kaydı avuçlarımdan.
Sen gittiğinden beri
gece hep aynı yerde duruyor.
Işık içime uğramıyor…
Kalbim, yıkıntının içindeki
son sağlam duvar gibi
tek başına titriyor.
Ve ben…
Bütün yangınlar sönmüş gibi görünse de
içimde hâlâ bir kor taşıyorum.
Beni öldürmediği için değil,
beni değiştirdiği için yanıyor.
Enkazında unuttum kendimi;
ama yeniden bulacağım biliyorum.
Çünkü insan en çok
kırıldığı yerden büyür,
kaybolduğu yerden başlar,
yandığı yerden ışır.
Bir gün bu karanlık da çökecek üzerimden
ve ben küllerimden doğarken
şunu fısıldayacağım kendi ruhuma:
“Unutmadım seni…
Sadece yeniden hatırlamak için
kayboldum.”
Zehra ündoğduer
10.12.2025
5.0
100% (1)