0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
15
Okunma
Sevgi bazen bir sığınak gibi görünür;
en derin yarayı ise
sığınmak istediğin yer açar.
Yakınlığın gölgesi
uzaklıktan daha soğuk olur bazen.
Onun yanında ısınırsın önce,
sonra aynı sıcaklığın içinde
hiç kimsenin görmediği bir şekilde
içten içe yanarsın.
Ne bir sözü uçar,
ne de bir dokunuşu;
ikisinin arasına duran bir ağırlık
yüreğine çöker.
İçindeki boşlukları
aşkın doldurmasını beklersin;
o beklenti bile ağır gelir bazen.
Susuşu uzun sürer,
gülüşü yarım kalır.
Ve o yarım kalan yerde
sen kendi iç sesinle kalırsın.
Yine de ondan uzaklaşamazsın.
En çok acıyı duyduğun yerden
yine mutluluğu da aynı yerden yaşarsın.
Bir kalbe yaklaşmak,
o kalbin taşıdığı karanlığa da yaklaşmaktır, bilirsin.
Onun varlığında
hem sıcaklığı
hem de bıraktığı ince kesikleri yaşarsın.
Ve ikisini ayıramazsın birbirinden;
çünkü bazı sevgiler
yarayı da alevi de
aynı nefeste taşır.
Yüreğinin en kırılgan yerini
en çok güvendiğin yere bırakırsın.
O yüreğe her dokunuş
bir iz bırakır;
yine de içinde sakladığın
en gerçek yerindir.
Her şeye rağmen
varlığına şükredersin.
Öyle bir sevgi beslersin ki
ne kadar can yaksa da
yine ona derin bir bağlılık duyarsın.
Aşkın alev aldığı yerde,
sevgi sessizce kök verir.
Peki ya sevgi bile yoksa;
ömür boşa harcanmışsa,
acılar nereye tutunur?