9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1324
Okunma

-acılara uzanan ateşten bir köprüdür şiir-
o puslu günde
tam orada
içimin ıssız sokağında
kaybetmiştim isminizi…
gece
sessizce inleyip
ah çekerken
beyhude arayıp durmuştum
ayak izinizi…
ardınızdaki
dağılıp dökülen harfleri
derleyip toparlarken
sesiniz çarpıyordu yüzüme…
yaslanmıştım rüzgara
ruhumun tozunu alsın diye
vefasız
ağlamaya/inlemeye aldırmadan
indirdi
son darbesini…
aklımın ücra köşesine sığınmıştı
ilk sözünüz
ve hala yara bere içinde
ben/deki siz…
zamanın
pür telaş esintisi savurup geç/ti
geçti yüzümüzden bulutlar
ne yağmurlar devşirdi ellerimiz
yıldızlara çizdiğimiz hayaller
düş/erken karanlık denize…
şimdi
yüzümüz sularda söğüt…
hüzün sinmiş sözcükleri
dizip tespihe
ya sabır çekiyoruz
suskun derviş misali…
avucumuzda hasret ateşi
günbegün alevlenirken
sözcüklerden yoksun
yas(ş)lı şiirler döşüyoruz
son emanetin üstüne…
Aslı Aydın