Sen yoksan her yerde gurbetim sensin,
Varlığın cihana servetim sensin,
Başka bir hakikat aramam asla,
Cenneti bilmem ki ahiretim sensin.

Alnıma yazılmış yazım gibisin,
Gönlümde tükenmez nazım gibisin,
Kader defterine ne hacet vardır?
Çözülmez kör düğüm, sırrım gibisin

Aldığım her nefes senin sayende,
Gözümün ferisin nuru didemde,
Mevsimler değişse, asırlar geçse,
Tükenmez pınarsın kuru sinemde.

Kıblegahım oldun, yönüm sendedir,
Dünüm, bugünüm, yarınım sendedir,
Pusulam şaşırmaz, gösterir seni,
Nereye baksam gördüğüm sendedir.

Aklımı başımdan alanım sensin,
Gönlümü ateşe salanım sensin,
Ne iradem kaldı ne de bir hükmüm,
Fermanım, kararım, sultanım sensin.

Bu can bu bedenden göçüp gitse de,
Fani dünya bir gün bitip yitse de,
Tek bir hakikat var, değişmez asla
Ben bir hiçim artık, tamamım sensin!

Elbet gönlümdeki en nadir çizgin,
Karanlığa düşsem tutan elimsin.
Gecenin koynunda parlayan yıldız,
Yönümü bulduğum pusulam sensin.

Bir ömür sermayem, kalbimin özü,
Nice fırtınanın suskun denizi.
Gönlümde sakladığım en son sözüm,
Dilimde yankılanan ilhamım sensin.

Yağmurun ıslattığı günler geçerken,
Gözlerin sığınak olur içim üşürken.
Her nefes aldığımda yeniden ben
Var oluş sebebim, cananım sensin.

Zamanın akışında bir tek hakikat,
Küllerimden doğuran sır dolu hayat.
Duygularımın en içten ziyaretgâhı,
Aşka açtığım kapıdan giren sensin

Sözün özü budur ey sevgili yar,
Sadece seninle döner bu diyâr,
Gayrısı beyhude, koca bir yalan,
Evvelim, ahirim, ezelim sensin.