4
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
94
Okunma

Eskiden ;
uyuduğun o odanın kapısı var ya;
Aralık kalır hâlâ zihninde…
Bir gölge gibi geçer çocukluğun,
Yarısı gülüş, yarısı yara pere
Bir sabah uyanırsın,
Kokusu kalır yalnızca gidenlerin.
Toprağın altına saklanan isimleri özlersin,
İsmini çağırırsın da dönüp bakmaz hiçbiri…
Gün olur değerini bilmeyip avuçlarından düşürdüğün
O eski, masum eşyaları ararsın.
Yabancı bir evin köşesinde,
Yahut bir çöplüğün sessizliğinde
Kendi hatanı bulursun.
Geride bıraktığın insanları düşünürsün sonra;
Kimisi kırgınlıkla durur hafızanda,
Kimisi omzunda bir boşluk gibi…
İşte o an anlarsın:
Dönüşü olmayan yolları en çok kalp ezberler.
En acısı ne biliyor musun..?
Zamanın eli acımasızdır;
Alır, götürür, susturur, unutturur…
Ama sen yine de inadına
Her gece aynı yere dönersin
Geri dönmeyenlerin kapısına…
Ve sadece içcekerek için sızlar içten içe
Burnunun direǧi sızlar
Özledim der
“özlersin…”
Özlemekle yetinirsin...
S.k.
5.0
100% (6)