1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
39
Okunma
Bir heykel, çok görünmeyen
Gölgelerin arasında ve önemsenmeyen
Taştan yapılmış ve kaba saba
Sanki heykeltraş bıkmış yontmaya
Yüzü de pek belli değil ama
Üzüntü ve öfke bir arada
Kendisi düşünür gibi ama
Korkar ortaya çıkmaya
Ondan gölgede kalması galiba
Kendisini bitiremez ki hiçbir sanatçı
Anka olduğunu iddia eden bir yabancı
Ama öfkesi sadece kıpkırmızı
Kalbine dokunanı zincirler sıpsıkı
Kendine yapar, hep kendine
Kendisi bilge ve harabe
Kendi döngüsünde dolanan bir virane
Sürekli yakıp tekrar doğmak şahane!
Onun bitmesine iki yıl vardı
Lakin kendisi üçüncü Yılda saldı
Aslında inançsızlığı hep vardı
Lakin heykeli yapan bunu geç anladı
İşi gücü nedir de bir anka
Kendisi satar anca çaka
Aslında telefonu elinde sürekli kaba
Öfkesi dolmaz ki bir bardak kaba
Öyle deme yazık ama
Bak geçmişine öyle yargıla
Babası sevmemiş bir yavruya
Annesi görmemiş bir cılıza
Böyle hiç konuşulur mu kaba?
Onun siniri aşar galaksiyi
Ama zararı sadece onu taşıyanı
Aslında kimseye gösteremez kötülüğü
Kalbi ister bir güvenli sığınağı
Güvenli sığınak bendim zamanında
Ama hoyrat bir şekilde kullanınca
En iyi bildiği de yakmak olunca
Acıttı canımı tam üç yıl boyunca
Görmek istemedim ilk önce yakışlarını
Duydum ve işittim o yalvarışları
Lakin soktu yavaşça aslında hançeri
Anladım derinliği üç yıllık yarayı
Yara önceden Mariana çukuru gibi derin
Şimdi ise dost kazığı ismi izin
Lakin gene suçlamam bilesin
Kendinden intikam alana ne yapasın?
Kendisi atar benim hakkımda
Tutturamaz sözleri yalanlar çukurunda
Kendisi artık ebediyen öfkeli bana
Ama artık sadece bir el bana
5.0
100% (2)