1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
58
Okunma
ARAYIŞ
Ben yalnızlığın pençesindeyim,
Odam boş karanlık
Bir mezar boşluğu,
Bir kabir karanlığı gönlüm,
Kayboluyorum.
Üstüme örtülen merteklerde,
Yüküm ağır yerim dar,
Bağırsam feryadım duyulmaz
Buğulu sislerin ince dumanında
Yavaş yavaş boğuluyorum…
Ben yalnızlığın pençesindeyim,
Pencereme konan kuş gibi ürkek,
Sokak lambasının altında,
Titreyerek sokulmuş kedi gibi,
Gözlerinden inciler döken,
Bir yetimin çaresizliğindeyim.
Nereye yönelsem uçurum,
Kime koşsam müptezel,
Arasamda benliğimi ,
Çıkmaz sokakların arasında,
Ben berduş serseri edasıyla,
Kendisini kaybetmiş,
Savrulan bir Bedevi’yim ,
Yolunu bulamayan…
Ben yalnızlığın pençesindeyim.
Savrulurken bedenim,
Yenik düşerken hırslı esen rüzgara,
Çarparken umutlarıma birer birer,
Parçalarken tüm geleceğimi,
Yıkarken tabuları fütursuzca,
Ağlatırken yıldızları,
Yeryüzünde kayarken,
Ay bile şavkını vurmazken denize,
Mehtap isyan ederken ışıltıyla,
Ben çaresizliğimle ,
Kavrulan bir mecnunun,
Ararken kendimi hoyratça,
Beyhude kayboldu benliğim,
Karardı dünyam ,
Ben yalnızlığımda ,
Meczup olan aklımla,
Ararken varoluşta mevlamı,
Yakarırken tövbelerde,
Bu kaybolan biçareyi bulamıyorum,
Mahşerde bir hiçim,
Rabbe iyi bir kul olamıyorum…
Nurcan Yüksel
5.0
100% (6)