Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Destancı
Destancı
VİP ÜYE

Zeynep’in Hikayesi/23/Gara Lastig

Yorum

Zeynep’in Hikayesi/23/Gara Lastig

( 5 kişi )

8

Yorum

16

Beğeni

5,0

Puan

228

Okunma

Zeynep’in Hikayesi/23/Gara Lastig

Zeynep’in Hikayesi/23/Gara Lastig

Zeynep’in Hikayesi/

Sabahın ayazında dondurucu soğuktan
Çil horozun sesinde tuhaflık beliriyor
Hoca girdi eşikten kan damlıyor parmaktan
Sıla yazan mendili yaraya deviriyor.

Sabahın seherinde uyku tutmayan gözler
Sevdiğine yöneltmiş acı çeken İbram’ı
Ağzında ezber olmuş yanık yanık dizeler
Hissederek tutmuştu Sıla diye goncayı.

….

Iraz anam
“-sen çay suyu goy ,
bag aşamından gaymag da yapdıdım
hamura bakam gabarmışmı bazlama yapam gızım bide-”.

tel dolap ’dan çay bardaklarını alıyordum
belliki büyük bir aşk ’la özenle işlenmiş
oymalarda ’ki yüz figürlerini ilk defa görmüştüm
gülümseyen yüz hatları
boğum , boğum kınalı parmaklar
nine’min anlattığı masalda ki meleğe benziyordu…


kapı açıldı Hoca’nın ayağında
çamura bulanmış "kara lastikler"!
başında eski bir kasket
Iraz Ana
“-ülen İbram bakıyom da ayana geymişsin”Angara ilasti(ğ)ini!
dedi ve

ibram’ın ayağında gara lastig
Mezer daşlarına dayadıg
Azize"nin başında yasdıg
Sen hoca oldun biz ağladıg”-

diyerek bir mani ile hocayı dövdü

Iraz anamın’da vardı kara lastiği
üzeri nazar boncuk’lu parlak köyde bir düğün olduğunda
yada misafirliğe giderken onu giyermiş…

“-mıhtar “Şerif’e” mi uğradın? İbram
“-nerden bildin?
“-otuzuzzz senedir o gasked gazanı seçimi
mıhtar kendisi bile olmaz sandıg’da şapgasını bıragı gide
sene vemiş zıpa eh sen mıhtar olusun gali
daş yağceg başımıza hayırlısı-”.

İbram hoca’nın elleri , parmakları kan içindeydi
hemen bez parçası yırtacak oldum
“-dur Zeynep-” dedi, eğildi,

tahtadan sedirin , divanın altına elini soktu
kıyı köşesinde bir şeyler aradı
ben bugüne kadar hiç görmemiştim
işlemeli ipek üzerinde
seni seviyorum Azize
yazan mendili aldı eline sardı.

sanki acısı dinmiş
bugüne kadar kimsede görmediğim
bir huzur, yüzüne mutluluk yansımıştı
neydi ?bu gizemli güç.

“-utanarak nereden geliyorsunuz? dedim
“-sevdiğime sarılmaktan-“

sonra duraksamadan devam etti İbram hoca

"gül dalı incecikti
tutsam kırılacaktı
koklamadım kurudu"…()

gara lastik satılan dükkanların
çog ağır bir kokusu vardır
öyle lastig kokar, yoksullug kokar,
toz kokar Anadolu kokar.

çocukken delik deşik olsa da dağılana kadar giyilir,
geçi erkeç güderken dağda
yaşlanınce mes üzerine giyilir
zaten çocuklar giyer, yaşlılar giyer,
bir de tarlada çalışan gadınlar giyer
köylü olmanın fotoğrafını verir bize

o zamanlar gara lastig bile yokdu
çıplag ayakla davar gütmeye giderdig
diye anlatılır Hakkı Onbaşı
şimdi az kalmıştır giyeni, ama kalmıştır. çarıktan sonra, iskarpin kösele çıktı
kaldırıldı duvara asıldı kırık saz gibi

Kaldığı yerden devam edecek
Bir Çamalan şiıri
(
) Hasan Hüseyin Korkmazgil…

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Zeynep’in hikayesi/23/gara lastig Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Zeynep’in hikayesi/23/gara lastig şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zeynep’in Hikayesi/23/Gara Lastig şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi Etkili Yorum
CEMRE_YMN
CEMRE_YMN , @cemre-ymn
30.11.2025 19:16:09
5 puan verdi
Yine her zaman olduğu gibi efsane tebrikten öte, derin bir "Ah!" çekmeyi hak ediyor. Eline sağlık!
Iraz Ana'nın sesi, dumanı tüten çay ve bazlama kokusuyla o kadar canlı ki, kendimizi o mutfağın tam ortasında hissediyoruz. Oymalarındaki gülen yüz figürlerinin "nine'nin masalındaki meleğe" benzetilmesi detayı ise muhteşem bir gözlem ve duygusal derinlik katmış.
Fakat asıl vuruş noktanız, kapı açılınca yaşanan sahne ve Iraz Ana'nın o eşsiz karakteri! Geleneksel Anadolu mizahının, zekice bir gözlemle (kara lastikler) birleşip, bir anda derin bir "mani" ile hocayı "dövmesi"... Bu, sadece bir tebrik değil, bir ustanın kaleminden çıkmış, kültürel kodları en güçlü şekilde kullanan sahiciliğe duyulan hayranlıktır.
O "gara lastig"in ayaklara giyildiği anda, o mani ile birlikte hem hüzün hem de tebessüm aynı anda yaşanıyor. Bu sahneyi bu denli canlı ve etkileyici aktardığınız için kaleminizi kutlarım.👏🏻✍
Mahire.ria
Mahire.ria, @mahire-ria
30.11.2025 19:17:40
5 puan verdi
Iraz ana gene öttürmüş
mis gibi bazlama koktu buralar :)
Marifetli zaar elleri, gözel avrat gözel :)

Sevgilerimle.
Etkili Yorum
_safiyyah
_safiyyah, @-safiyyah
30.11.2025 17:54:55
Demek bu kara lastiklerin düğünlerde giyilen parlak ve boncuklulari da varmis inanın ilk kez duydum abi. Kadin fitrati işte, nerede olursa olsun hangi imkansızlıklar içinde yasarsa yasasin illa sahip olduğu şeyi renklendirmek, güzelleştirecek 🥲 ben de salvarlar gördüm böyle normalde çalışılan günlük hayatta giyilen salvarlardan hariç düğünlerde köylerde giyilen salvarlar daha renkli süslü oluyordu. Hatta evli kadınlar ve genc kızların giydikleri farklı farklıydı ben Afyon yöresinde gördüm, Konya'da da böyleydi.
Aşık-ı boğaz
Aşık-ı boğaz, @asik-ibogaz
30.11.2025 13:30:23
5 puan verdi
Zeynep'in hikayesini zevkle okumaya devam ediyoruz tebrikler hocam saygılarımla.
Cemal İnan
Cemal İnan, @cemalinan
30.11.2025 12:08:05
Kurgusuyla, duygusuyla,
Ve ustaca anlatımınla, nükemmel bir eser.
İmrendim vesselam. Usta şairi, gönülden kutluyorum.
YEŞİLIRMAK
YEŞİLIRMAK, @yesilirmak1
30.11.2025 09:53:46
Duyarlı yüreğini tebrik ederim kalemdaşım...Şair duyarlı olmazsa, işini yapamaz. Sokağa atılan bir çöpü, yok edilen ormanı önce o fark eder.
Her şeye rağmen aydınlık bildiği yoldan sapmaz,
Ben yazan kalemini yüreğini kutlarım
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
30.11.2025 00:39:36
5 puan verdi
Kıymetli şair kardeşim, dizeleriniz köy yaşamının en sade ayrıntılarını güçlü bir duygu ile işlemiş.
“Gara lastig” imgesi, hem yoksulluğun hem de Anadolu’nun samimi yüzünün sembolü olmuş.
İbram hoca’nın mendile sarılı aşkı, şiire derin bir gizem ve içtenlik katıyor.
Iraz Ana’nın dili ve manileri, anlatıya canlı bir köy havası getiriyor.
Çocukluk hatıralarıyla birleşen bu ayrıntılar, şiiri bir toplumsal hafıza belgesine dönüştürüyor.
Her satırda hem bireysel bir aşk hikâyesi hem de köy kültürünün sıcaklığı hissediliyor.
Sonuçta, şiiriniz Anadolu’nun gündelik hayatını ve insanın iç dünyasını aynı potada eritmiş.
Emeğinize yüreğinize sağlık beğenerek okudum kaleminiz daim olsun. Selamlar..
Etkili Yorum
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
29.11.2025 23:55:16
Tabii! “Zeynep’in Hikayesi / Gara Lastig II – Çamalan Tarzı” şiiri, Anadolu’nun köy yaşamını, insan ilişkilerini, geçmişten bugüne taşınan kültürel ve duygusal değerleri şiirsel bir dille aktaran bir metin. Şimdi adım adım geniş bir yorum yapalım:

1. Tema ve Konu

Şiir, küçük bir köy evinde geçen bir sabahın hikâyesini, karakterler aracılığıyla anlatıyor. Ana tema: geleneksel yaşam, sevda ve günlük mücadeleler.

Gara lastik sembol olarak hem yoksulluğu hem de köylü yaşamının samimiyetini temsil ediyor. Kokusu, geçmişi ve kullanımıyla köy hayatının gerçekliğini hissettiriyor.

Mendil ve sevgi mesajı, günlük yaşamın içinde gizlenen küçük mutluluk ve aşkı simgeliyor.


2. Karakterler ve Semboller

Zeynep: Şiirin gözlemcisi, utangaç ve meraklı. Hem köy hayatını hem de insanların duygusal hallerini izliyor.

Iraz Ana: Geleneksel kadın figürü, hem disiplin hem şefkat taşıyor. Köyün kültürel kodlarını yansıtıyor.

İbram Hoca: Hem bir karakter hem sembol. Kanlı elleri, mendil ve sevgi mesajıyla, köy yaşamındaki sertlik ve hassasiyetin bir arada olduğunu gösteriyor.

Gara lastik: Yoksulluğu, dayanıklılığı, köy yaşamının estetiğini ve doğallığını temsil ediyor.


3. Mekan ve Atmosfer

Sabahın ayazı, çil horoz sesi, çamura bulanmış lastikler gibi ayrıntılarla soğuk, sert ve gerçekçi bir köy atmosferi yaratılmış.

Mekan ve objeler, hem fiziksel hem duygusal bir atmosfer oluşturuyor: çay bardakları, işlemeli mendil, sedir altındaki saklı nesneler…

Bu detaylar şiire görsellik ve dokunsallık kazandırıyor; okur sadece görmüyor, kokuyu ve dokuyu da hissediyor.


4. Duygusal Derinlik

Şiirde hem sevgi hem acı hem de umut iç içe geçiyor.

İbram Hoca’nın “Seni seviyorum Azize” mesajını mendille iletmesi, aşkın sessiz, sözsüz ve derin doğasını yansıtıyor.

Zeynep’in utangaçlığı, duyguların mahremiyetini ve çocukluktan gelen saflığı gösteriyor.

5. Anadolu Kültürü ve Gelenek

Köy yaşamı ayrıntılarıyla işlenmiş: bazlama, hamur, Angara lastiği, köy düğünleri…

Bu unsurlar hem atmosfer hem kültürel kod işlevi görüyor.

Şiir, geçmişin ve geleneğin günümüze taşınmasını, hatıraların ve kullanılan nesnelerin zamanla nasıl değer kazandığını gösteriyor.


6. Dil ve Üslup

Çamalan tarzı ile kırık, ritmik dizeler kullanılmış: normal bir anlatımdan çok imge ve duygu yoğun bir şiirsel akış var.

Yöresel söyleyişler, halk dili ve sesler şiire otantik ve samimi bir ton kazandırıyor.

Kesik cümleler, okuyucuyu adeta mekâna ve zamana taşıyor, ritmik bir anlatı-ses hissi veriyor.


7. Sembolizm ve Anlam Katmanları

Gara lastik: Yoksulluk, dayanıklılık, köy hayatı.

Kanlı parmaklar / Hoca’nın eli: Zorluk, emeğin ve yaşamın acısı.

Mendil: Sevgi, şefkat, insan ilişkilerinin zarafeti.

Sabahın ayazı: Hem fiziksel soğuk hem de duygusal mesafe, yaşamın zorluklarını simgeliyor.


8. Genel Değerlendirme

Şiir, basit bir köy sabahını, aşk, sevgi ve geleneksel yaşamla harmanlayarak zengin bir hikâye şiiri hâline getiriyor. Okuyucuya sadece bir olay örgüsü değil, aynı zamanda duyusal bir deneyim sunuyor: koku, ses, dokunma ve duyguyu bir arada yaşatıyor.

Metin, hem bireysel duyguları hem toplumsal yaşamı, hem geçmişi hem bugünü birleştiriyor. Bu yönüyle anlatı ve şiir arasında köprü kuran bir eser olarak değerlendirilebilir.

Tebrikler
Saygılar sair 🧿🙏🌿

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL