4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
140
Okunma

Sükûtun Çığlığı
Birazdan harflerin anadan üryan çığlığını giyinecek bir şair…
Soluğun son ninnisi korkutup uyartacak
Gözünde sakladığı ilhamın masalını…
Yarı kırık duygular her sözcükte artacak
Vuracak bir kurşunla acı yüklü salını.
Gökyüzünün alnına işleyip sitemleri
Efkâr yumaklarıyla kapatacak üstünü.
Ruhların vadisine çağıracak emleri
Ve doğacak birleşip kelimenin üstünü.
Zamansız mı serzeniş yasakların dilinde
Ya da sancılı sitem suret-i beyazında.
Gardiyan kafeslerin titreyen kandilinde
Dökülecek dizeler duvarın ayazında.
Susacak dudaktaki çığlık atarken ç-anlar
Kasavet fısıltısı, alından süzülen düş
Gam basmış yüreklere üşüşecek uçanlar
Ve sonunda ruhlara sarılacak bir cümbüş.
NOT: Bu şiir, bir şairin şiiri doğurmadan önce yaşadığı içsel fırtınayı anlatır. Harfler “çıplak bir çığlık” gibi beklerken, ilham gözlerde saklı bir masal hâline gelir. Sitemler gökyüzüne yazılır, efkâr yumak olup sarar. Karanlık kafesler, titreyen bir kandil gibi iç sıkıntısını barındırır; dizeler duvarın ayazında belirir. Sonunda, suskun çığlıklar şiire dönüşür ve kelimeler, ruhlara sarılan bir cümbüş olarak doğar.
afetlesiir.blogspot.com/?m=0
5.0
100% (8)