0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
64
Okunma

KÖYE DÖNÜŞ HİKAYESİ...
Ben ekmeğimi hep taştan çıkardım
Yarınları helal aştan çıkardım
Her yola girsem, dönerdim köşeyi
Kirli fikirleri baştan çıkardım....
Varsın yalakalar çıksın tepeye
Boyun eğmem modern ağaya beye
Evimi sığdırdım bir kulübeye
Villayı, yalıyı düşten çıkardım...
Namustan farksızdır alnımdaki ter
Namuslu patron hakkımı öder
Namussuz kovarsa zoruma gider
Ben kendi kendimi işten çıkardım ...
Simit alayım dedim son liraya
Simitçi, olmaz dedi on liraya
Beş daha koy dedi "aha oraya"
Almadım, öfkemi beşten çıkardım...
Güzel gözlü bir fakire dedim yâr
Fakirin gözü de fakire kayar
Derince baktım, gözünde para var
Bu çürük sevdayı döşten çıkardım...
Şu bozuk düzen, çakallar kalesi
Özgürüm diyor! çıkarlar kölesi
Parayla ölçülür" kim kimin nesi "
Ben bu manayı gardaştan çıkardım...
Açlıktan korkmam, Rab Rezzak’ım demiş
Durma çalış, benim arzım çok geniş
Baktım İstanbul’da nasibim bitmiş
Rızkımı köyümden, Muş’tan çıkardım...
Bezmiştim zaten müdürden patrondan
Kendim eker, kendim yerim bostandan
Vazgeçtim Kız kulesi’nden, boğazdan
Hevesimi kurttan kuştan çıkardım...
İşte köylü adamın hikayesi
Anlatırken epey titredi sesi
Halis’im bu şiir ibret belgesi
Yanan yürekteki ataştan çıkardım..
Şiir: Halis Ünlü’ye aittir ✍️