9
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
247
Okunma

Bana gösterdiği emeklerinden dolayı, Kudret Merttürk hocama teşekkür ediyorum, yüzüncü şiirimi ona ithaf ediyorum.
Sözlerinin güneşi güne doğar dil olur,
Isıtır benliğimi, ilhamıma rol olur.
Kıtaların kalbine esen ince bir meltem,
Enginden kıyılara ferahlatan yel olur.
Her harfinde bir ilmek, her bir mısrada örgü
Safha safha aşarak, şiirlere yol olur.
Mütevazi tahtında, mihr-i ma’rifet sırrı,
Çözüldükçe düğümler, hâlime mecal olur.
Duygunun ahuzarı işlenir kaleminde
Açılır nevbaharın, her dalında gül olur.
Bir tebessümün ile dağların karı erir,
Açan çiçekler güler, beyaz, sarı, al olur.
Şairlik servanına, sen açtın o kapıyı,
Kapanır diye bazen, korkar dilim lâl olur.
Özveriyle yazdığın her duyguda bir vefa,
Sözlerin hikmet dolu, şifaya nail olur.
İcra-yı sanatında sabırdı mihenk taşın,
Ölçülmez derinliğin, kaç kulaç, kaç mil olur?
Kandili ışıldayıp, yutar karanlıkları,
Yanan mum alevinde eriyerek şal olur.
Câh u malın sonu hiç, âkıbet mehcûl dersin,
Kalb-î pâkde aşk yoksa, altın olsa pul olur.
Âsûde kelamınla dirilir can kalemde,
Sinelerde tutuşur, nâr-ı aşkla kül olur.
Döküldükçe satırlar gönüllere çağlayıp,
Yazdığın her beyitle, ruha akar göl olur.
Coşkun deniz gibisin, dalga dalga suların,
Dile gelen her damla, suya kanan çöl olur.
Gecenin siyahında, yıldız gibi görünen,
Gündüzün beyazında, güneşten bir tül olur.
Sen menba-ı diğergâm, rehberi sadâkatsın,
Derde derman dostluğun, gönle hasbihâl olur.
Dize gelir dizeler, gurbetten sıralanır,
Kanatlanıp göçerken, sıla da bir el olur.
Dilde irfan, özde har, senle buldu yerini
Sensiz dane-i tesbih, kırık dökük kâl olur.
Feyz-i ilminden akar, aşka nûr-u tecellî,
Bir katre düşüverse, berekete tal olur.
Mukteda-i nazarın, kıymette incitilmez,
Lütfu sefan da cana, vazgeçilmez hâl olur.
Kalem tutan elimi, aydınlattı izlerin,
Bilirim ki öğretin, öğrenene el olur,
Anladım, ne demekmiş sözünün kudretini!
Güçlendikçe kalemim, şiirlere kol olur.
Manayı nakşederek, sözleri dokur iken,
Hüzünlenen sazında, hece hece tel olur.
Hocam ışık saçan şems, ben mevlana misali,
Pervana dönüyorken, şevkle uçan pal olur.
Aklı viran eyledim, ilm-i meşk ocağında,
Kalem yanar nârında, kasideye dil olur.
Beyzade vefa ile her dem anar ismini,
Narında yanar kalem, bir ömre bedel olur.
Ya Rabb! Benim hocamdan razı ol, cennet lütfet,
Sen dilersen rızanla, petekte öz bal olur.
Kalemi hep varolup, hak ile ışıldarsa,
Rahmet-i nazarınla sevilen bir kul olur.
Gam keder uğramasın, incimesin bir ömür,
Nerde dara düşerse, himmetin zülal olur.
Lütfuyla kapısında daim eylesin Allah,
Duayla her bir nefes murada visal olur.
Ey ikram sahibi Hakk, güç verirsen gücüne,
Şiirdeki şiarı, aleme bülbül olur.
Yazdıklarım bir dua, bir minnettir hocama,
Her nefesim bir ikram, şükrana mesel olur.
Seninle başlayan yol, seninle tamamlanır,
Bu Kaside-i Kudret, şahlanır emsal olur.
Beyzade / Hüseyin Ekici
26.11.2025
*
ahuzar : inlemek, sızlanmak, ağlamak
nevbahar : ilkbahar
mihr-i marifet : irfan güneşi
câh u mal : makam servet sahibi
kalb-i pakt : kalbi koruyan manevi zar, temiz kalp, kalbin mahiyeti
diğergâm : karşılıksız iyilik
kâl : söz
tal : bitkinin yaşama ve büyüme organı
pal : bir cins güvercin
zülal : saf, tatlı su
mesel : örnek alınacak söz
Servân : serüven
muktedâ : örnek alınan, uyulan önder
5.0
100% (15)