1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
54
Okunma
Acıtan yaralar söner,
Aynı dert içten yanmışsa.
Geceler felaha erer,
Sinemde sitem yanmışsa.
İçimi ateşin kaplar,
Dumanında hasret ağlar.
Geçtiğin yolları arar,
Gözlerimde yaş yanmışsa.
Dağlar aştım, yollar çetin,
Boşa geçti her bir takvim.
Sensiz baharı neyleyim,
Yüreğimde kar yanmışsa.
Yıldızlara laf söylemem,
Hayat yükünü seçmişsem.
Aşkının şarabı zemzem,
Dudağımda köz yanmışsa.
Günüm adınla başladı,
Heybemde dertler çoğaldı.
İçim ne yapsam susmadı,
Kalbimde sevdan yanmışsa.
Gecemde hayal sensin;
Söyle derman, kime gitsin?
Aşkım derya, gönlüm gezgin,
Külümde külün yanmışsa.
Gözümde tüter gülüşün,
Körpe dalda gonca güldün.
Unutur mu beni yüzün,
Zülfünde bahtım yanmışsa?
Bir oyana bir bu yana,
Yapraklar düşer toprağa.
Sığmazam hiçbir kucağa,
Sazında telim yanmışsa.
Adımla düşer dillere,
Sorulsa ilden illere:
“Döner miydin yad ellere,
Canında canım yanmışsa?”
Halilî, dilin ne söyler?
Her kelamı sana değer.
Dünya yükünü kim çeker,
Kör talihin de yanmışsa…
Halil Kumcu
Şiirden geriye kalan satırlar:
Aynı acıyı taşıyanlar, birbirini uzaktan bile tanır.
Yananın nefesi bile duman kokar.
Bir gözyaşı her şeyi anlatır; dili yoktur ama kalbi vardır.
Aynı türküyü söyleyenlerin yarası da benzerdir.
25 Kasım 2025 / Salı / Bartın
5.0
100% (1)