2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
140
Okunma
Herkes zirveyi ister...
Ama oradaki rüzgarın ne kadar sert estiğini kimse bilmez.
Bu, kazanırken kaybettiklerimize gelsin.
Dinle...
Cebimde beş kuruş yokken hayallerim zengindi,
O zamanlar dost bildiklerim, şimdi bana el gibi.
Bu beton ormanında yeşermeye çalıştık,
Düşe kalka büyüdük, acılara da alıştık.
Annemin duaları zırh oldu göğsüme,
Çok çelme taktılar, basıp geçtim hepsine.
Geceler şahidimdir, uyku girmez gözüme,
Yazdığım her satırda sadık kaldım özüme.
Şimdi "değiştin" diyorlar, ben değil şartlar değişti,
Siz uyurken bu çocuk, kabuslarla gelişti.
Masada yerim yoktu, masayı ben kurdum,
Ama dönüp baktığımda, kendimi yalnız buldum.
Bu soğuk şehir üstüme gelir her gece,
Adını haykırsam da sığmaz tek bir hece.
Işıklar altında ama karanlık içim,
Söyle hayat, bu ödediğim kaçıncı seçim?
Yandım, söndüm, yine de döndüm,
Küllerimden doğdum ama ölümü gördüm.
Para satın almıyor huzuru, bunu anladım,
Sahte gülüşlere kanıp, yalanlara ağladım.
Sırtımdaki bıçaklar koleksiyon oldu bak,
En yakının satar seni, hadi gel de güven, yak!
Prestij dedik, mühür dedik, hepsi birer oyun,
Önemli olan dik durmak, eğmemek boyun.
Beni yargılamadan önce ayakkabımı giy,
Bu yollarda yürümek, sanma ki toz pembe bi’ şey.
Gözyaşım mürekkep, kağıtlar dert ortağım,
Beni anlamanız zor, ben başka bir çağdayım.
Belki bir gün anlarlar.
Belki de hiç anlamazlar.
Ama biz yazdık...
Biz yaşadık...
Soğuk Şehir...
5.0
100% (1)