0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
38
Okunma
Aşk nedir diye soracak olursan,
Aşk:
Mumdan gemilerle ateşten denizleri geçmektir…
Aşk, dostum,
Bir yangının ortasında ıslanmaktır sonra,
Kendi külleriyle kendine göl olmak.
Aşk:
Yalnızlığın cebinden çıkardığın
O eski, kırışmış umudu
Yeniden ütüleyip göğsüne takmaktır.
Ve bilirsin,
Bir şairin defterinde değil yalnızca,
Bir işçinin nasırında,
Bir kadının direnişinde,
Bir çocuğun sıska avucunda da filiz verir aşk.
Aşk, yaşamın ta kendisidir.
Hayatın seyre daldığı o büyük macera.
Aşk, sabaha karşı yoksul bir evin penceresinde
Titreyen lambanın altında
Birbirine sokulan iki yüreğin
Dünyayı ısıtmaya yemin etmesidir.
Aşk:
Karanlığı yumruklayıp pencereyi açmak,
Bir salkım yıldızı içeri taşımak,
Ve “Bak!” demektir,
“Bütün gece senin için ışıyıp durdu bu gök.”
Aşk bazen,
Kurşun gibi ağırdır,
Dünyanın omzuna değil
Senin içine düşer yükü.
Ama sen gene gülersin,
Gene yürürsün,
Gene çiçek verirsin.
Çünkü aşk,
İnsanın kendine rağmen güzelleşmesidir.
Aşk;
Bir tren penceresinden esen rüzgârda
Dünyanın bütün şehirlerini görüp
“Hiçbiri sensiz olmaz”
diye mırıldanmaktır.
Aşk,
Sokak lambalarının boynunu büktüğü caddelerde
Kendi ayak sesini bile ıslığa çevirmektir,
Yeter ki o ses ona varsın.
Aşk, dostum…
Aşk:
Mumdan gemilerle ateşten denizleri geçip
Sonra kendini bir kumsala vurmak değil.
Hayır!
Aşk,
Denizi yeniden icat etmektir,
Gemiyi yeniden kurmaktır,
Ateşi söndürmek değil,
Ateşle kardeş olmaktır.
Ve sonunda anlarsın:
Aşk, bir kişiye duyulan şey değildir yalnız,
Bütün insanlığa açılan büyük bir pencerenin rüzgârıdır.
Köylünün tırmığında,
Denizcinin dümeninde,
Ustanın çekiç darbesinde,
Ve senin yüreğinin kıyısında
Aynı anda çarpar hayat.
Aşk, dostum…
Aşk, yaşamak inadının en kırmızı halidir.
Ve sen bir gün sorarsan yine:
“Aşk nedir?” diye,
Diyeceğim ki:
Aşk,
İnsanın içindeki yangını
Dünyanın üşüyen yüzüne üfleyebilmesidir.
Kadir TURGUT