vay be dedi adam,
şaka maka kırk yaşına girdim!..
birinin yaşının ne kadar büyük olduğunu vurgulamak için,
ya da birine yaptığı bir şeyi yakıştırmayınca,
kırk yaşında adamsın derdim!..
gençlerle yol yürümeyecek,
çocuklarla koşmayacak!..
demek yaşım bu kadar büyük dedi,
demek artık yaptığım birçok şey bana yakışmayacak!..
boğazına kırk düğüm attı,
kırk fırın ekmek yemiş biri olarak!..
ve çıkardı bir sigara yaktı,
kırkına dayadığı merdivende oturarak!..
kâh mırıldanarak bir şeyler söyledi,
kâh susarak!..
kırk yılda bir dileğim gerçekleşse gam yemezdim dedi,
yediği bütün gamları üstüne kusarak!..
vay be dedi adam,
tamı tamına kırk yaşına gelmişim!..
kırk yılda ne çok ağlamışım ben,
ne az gülmüşüm!..
bazı yılları yeniden gözünde canlandırdı,
bazı yılları hızlıca atladı!..
dedi yaşım kırk oldu da,
gönlüm rüştünü henüz ispatladı!..
başını öne eğdi,
boynunu yana büktü!..
ben küçükken dedi,
kırk yaşındakiler ne kadar büyüktü!..