10
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
209
Okunma

SUS VE DİNLE)
Bu şehrin bozkırı kadar
Büyük oldu özlem cümlelerim
Sen yoksan,
Ben mültecisiyim sensiz yokluğun,
Rıhtımda sensizliğime ağladım
Sen giderken bir şarkı dolandı dilime, SUS VE DİNLE,
Sen gidiyordun
Ben kanayan sabahlarıma
Umutlarıma basıyordum
Bilmediğim bu şehirde ikimize ağlıyordum
Şimdi yolum çıkmaz sokak
Yüreğim ise kan revan
Ne olur beni infaz et yaralarımdan
Yanımda olmasanda varlığına muhtacım inan bana,
Gidişin, kıyamet kadar büyük bir sesti,
Şimdi her yanım o enkazın tozuyla kaplı.
Ben, kendi vatanında sürgüne yollanmış,
Ruhu kilitli bir mahkûmum.
Senin bıraktığın bu sessiz boşlukta,
Fırtına dinmiyor, sadece sesi boğuluyor.
Elimde değil, nefes alsam da gölgene tutsağım;
Yaşamaktan vazgeçtim, ama senden geçemedim.
Ne olur gel de celladım,ol bu bozkırın rıhtımında,
Bırak bu can, omuzlarındaki yükten kurtulsun.
Çünkü her sabahım, sensizliğin kızılca kıyameti,
Ve ben, senin uğruna ölümüne bile razı bir muhtacım sana.
Adını anmasam da, sesin göğsüme işlenmiş bir mühür.
Sanki her kalp atışım, bir vedanın tekrarı.
Bu şehir beni durduramıyor, sen yoksan;
Zaten zamandan kovulmuş bir hayaletim ben.
Ne bir söz, ne bir bakış, ne de gülüş istiyorum senden.
Sadece o ilk günkü gözlerinin yalanına ihtiyacım var.
Çünkü sensiz gerçek, bu sonsuz bozkırdan daha yakıcı,
Ve ben, varlığınla yalan söylemeye bile muhtaç bir aşığım.
Cemre Yaman