0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
8
Okunma
Yalnızlıktan değildi kalbimdeki yara
Ares’le savaştım ben yıllarca
Fólkvangr’a ulaşmak istedim ben yalnızca
Karşı çıkıp savaşmak istemedim aslında
Ait olduğun yeri arayı dururken
Archipelagos’da liman ararken
Fırtınalar sürekli Boğuşurken
Yanımda dost aradım yalnızca
Aslında yalnızlıktan oluşmadı izlerim
Vaadlerin keskinliğine açıldı yaralarım
Sözün elmas olduğu yerde dolaştım
Lakin bulutların hafifliğine yakalandım
Yalnız olamadım ki ben hiçbir zaman
Direndiğim hep tayfalarımın korumasından
Çıkartmadılar beni hiç kamaramdan
Çıkmadım diye isyan ettim her zaman
Dinlemeyen ordusunda duyulmaya çalışılan
Kral hissettirenlerin sefili olan
Bakmayanların meydanında göstermeye çalışan
Lider hissettirenlerin soytarısı olan
Yalnız değil yalnış yerdeydim
Zirvede zannedip zindandaydım
Kalbi göremeyenlerin arasındaydım
Savaşın tam ortasındaydım
O zaman görebilseydim keşke
Yalnızlık bir seçimdi sadece
Uyumlanmayan ruhların erdiği
Büyük bir mertebe
İşte vazgeçmezdim o zaman kendimden
Kalmazdım harabelerin sarayından
Var olmayan uyumsuz panayırdan
Şikayet edenlerin düğün merasiminden
Mutlulukların cenaze ritüellerinden
Uzak dururdum bunların hepsinden
Anladım onları şimdi ve daima
Işıktan kaçan karanlıklardı aslında
Cesaretleri yoktu alışmışlıktan çıkmaya
Onlarda bir nevi haklı galiba
Umarım anlarlar beni ve hislerimi
Arkada kalan akbabaların hepsi
Ölü toplumun yaşayanları
Mezarlarında uyusunlar bari