1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
44
Okunma
SEBEBİ VARLIĞIM
Hep anlatmıştım sebebi feryadım,
Sitemim yalnız kendimeydi.
Ben anlattım, sonra Sen anlattın;
Ben de ben dinledim, Seni de ben dinledim.
Sonra Sen sordun: “Ben neyinim?” diye,
Sanki alay eder gibi gülümsedin.
Ve “anlat” dedin, ben başladım
İçimdeki yangınları, sükûtla anlatmaya.
Sen — sebebi varlığım,
Alıp veremediğim nefesim,
Sessiz çığlıklarımdaki sesim.
Damarlarıma kan diye dolaşan,
Bin kez ölüp, bir kez helalleşen ben.
Sol yanımdaki sancı,
Kâlû belâdan kalan acı;
Hem davalı, hem davacı,
Seni tavaf eden hacı.
Şerbetimin içindeki acı,
Nasıl anlatsam yetmez ki kelimeye.
Sana uçmaya yeter mi tek kanat?
Bu et, kemik; elinde bir sanat.
Sen sevgili, ben kâinat;
Senle hay buldu anlamsız hayat.
Gökteki gelen rahmet —
Hay Ehad, Hay Samed.
Gönüle giren Muhammed-i Ahmed,
Sabırda Eyüp, gözyaşımda Yakup,
Kuyu’da Yusuf, teslimiyette İsmail,
Dost hanemdeki ateş — İbrahim.
İşte böyle bendeki Sen hâlim;
En daralan gönlün sığındığı limanım,
Ufukta varacağım son durağım.
Huzur ararken huzurunda huzur bulanım,
Sevdiren, sonra sevdiğinden ayrı kalanım.
Ruhumdaki hakikat, dilimdeki yalanım;
Cennette sevabım, cehennemde günahım.
Ve Sen — Ar’ım, balım, harmanlanmış son hâlim.
Sen, var oluşumun sebebi;
Kısaca Sen,
Sebebi Varlığım.
5.0
100% (1)