Siyah beyazlar sır gibidir böyle,
Hepsinin ayrı bir hikayesi vardır sade,
Gizemlidir onlar, asla düşmezler yere,
Bakıyorlar, sırlar penceresinde,
Gönül huzurla dolar mı, insan sevince?
Sevdayı anlamayan, yazık olur bu gönüllere.

Sana el sallarken beni gördün mü?
Ah mahsun ve temiz gönlüm,
Çok safmışım gerçekten,
Bakar kör mü olmuşum?
Neticede insanız, hem sever hem sevgiyle doğmuşum,
Nasıl affederim, Tanrı kabul etmez asla sizleri.

Buluta, güneşe bakarım arasıra aya,
Her zaman benim, bil ki gönlümdesin hala,
Sordum yok dediler, kuşlara, yaylalara, dağlara,
Çöllere düşmüşüm, yanarım yanıyorum yandıkça.

Sevdadır bu yakar gönülleri,
Siyah gözlerin karşımda tablo gibi,
Denize düşmüşüm boğuluyorum,
Buğulu, hüzünlü bakar tıpkı ağlıyor gibi,
Uçurumlara düştüm, düştükçe düşüyorum.

Sevdam incitmesin çok üzülürüm,
İstersen bırak ancak ben ölürüm,
Yansın hepten, yansın bu asi gönlüm,
Sevdan yaktı içimi, şimdi ben ne yaparım?
İlk ve son kez bir tek sana sevdalandım.

Babür Ali Yaşar
11Ocak 2011
Antalya/Side