0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
145
Okunma

Ya İslam’da erirsin,
Bir damla gibi rahmete karışırsın,
Yahut inkârda çürürsün,
Bir kibir tanesi gibi çürüyüp toprağa gömülürsün.
Gözlerin kör, kalbin sağırsa eğer,
Mezar taşı bile yüzüne bakmaz bir daha...
Gözünü aç, yol bitmedi hâlâ!
Bu dünya, sadece perdenin ilk katı,
Toprağın altı sandığın kadar sessiz değil,
Ne yattığın kadar huzurlu,
Ne sustuğun kadar güvenli…
Çünkü yol mezarda bitmiyor,
Bir adım sonra ya nur ya nar…
Ya Kevser’den içersin,
Ya da hasretle yanarsın susuzluktan...
Bir çığlık duyarsın kulağında:
“Bu muydun sen, bu kadar mıydın?”
Gittiğinde görürsün…
Ne malın kaldı yanında,
Ne alkışların, ne de sahte dostların.
Sadece amelin yürür ardından,
Bir gölge gibi yapışır yakana,
Ve der ki:
"Benimleydin her yerde,
Şimdi de yalnız benimlesin."
Gittiğinde görürsün…
Unuttuklarını bir bir hatırlarsın,
Gülüp geçtiğin ayetler
Bumerang gibi saplanır kalbine.
Gözlerin ağlar ama artık faydasız,
Vicdanın sızlar ama geç kalınmıştır...
Ya İslam’da er,
Sonsuzlukta yeşeren bir fidan ol,
Ya da inkârda çürür,
Ebedi çoraklığa mahkûm olursun.
Bugün varsın…
Yarın bir kefenle yoksun.
Ve bir nefeslik vakitte,
Hakk’ın huzurundasın...
Yol mezarda bitmiyor,
Yol, hakikatin ta kendisidir.
Şimdi sor kendine:
“Gittiğimde, neyle karşılaşacağım?”
Erol Kekeç/22.07.2025 11:46/Sancaktepe/İST