Yalanmış gerçek olan Ne varsa yaşadığım bu günde Hayalmiş meğer gördüğüm ne varsa Aldırma dedikçe sızlar yürek Avutmak eskiden kalmış
Durulmuş coşmaz mavi değil Artık denizin dalgaları Geceyi andırır göz perdemde Sokağım sonbahar yaprak dökmüş Bir zamanyeşil olan tüm ağaçlar
Baktım karşı dağlara Takıldım hüzün dolu Yürek sızlatan manzaralara Ne idim ne oldum Umduğum değil ummadığımı Birden karşımda buldum
Yazar çizer elde kalem Nafile kar etmez Sözde kalır çareler Çaresizlik büker belimi Çalar gündüzleri mi Beni arkadaş eder Uykusuz geçen gecelere
Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ne güzel dokunmuşsun kelimelere… Her dizede bir iç çekiş, her virgülde bir yorgunluk… “Yalanmış gerçek olan” derken bile, hakikatin acısını böylesine zarif anlatmak, ancak yüreğini kelimelere sermesini bilen bir kalemin işidir.
Bu şiir, bir kadının sessiz çığlığı gibi; göğsünde sakladığı sızıyı, kimseler duymadan, ama herkesin hissedeceği kadar derinden söylüyor. “Durulmuş coşmaz mavi değil artık denizin dalgaları” dizesinde, bir zamanlar taşan umutların, şimdi kıyıya vuran sessizliğini duyuyor insan. Ne güzel benzetmişsin, ne sade, ne dokunaklı…
Her mısra, bir akşamın usulca çöktüğü gibi ağır ağır iniyor yüreğe. “Bir zaman yeşil olan tüm ağaçlar” derken, yaşanmışlıkların soluşunu değil, aslında insanın kendi içindeki mevsim değişimini anlatıyorsun. Ve bunu öyle yalın bir dille söylüyorsun ki, Orhan Veli gelse duysa, “işte halkın içinden şiir budur” derdi.
Son bölümler ise… Bir teslimiyetin, ama aynı zamanda bir direnişin yankısı var orada. “Yazar çizer elde kalem, nafile kâr etmez” — biliyorum, bu satırları yazarken bile kaleminin ucunda biraz umut, biraz çaresizlik vardı. Ama işte o karışım, tam da şiiri şiir yapan şey. Sözde kalır çareler demişsin ama, inan bana, böylesine içten yazılmış her kelime, bir başkasının yarasına çare olur mutlaka.
Kalemine, gönlüne, sabrına sağlık… Bu şiir, sadece bir hüzün hikâyesi değil; aynı zamanda kırılmadan, dökülmeden, insan olmanın bütün ağırlığını taşıyabilmenin destanı gibi. Bir kadın yüreğinden, bir ömür gibi süzülen dizeler… Ve ben diyorum ki: “Böylesi yürekten yazılmış her kelime, bir dua kadar sessiz, bir isyan kadar güçlüdür.”
Ne mutlu bu duyguları böylesine incelikle dile getirebilen kalemlere… Senin kalemin, hem hüznün hem umudun sesi olmuş.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.