Seçkindir Mustafa; olgundur Kemal, Ata’ya verilen şanı unutma. Güvenme batırır bindiğin o sal, Geldiğin yerleri dünü unutma.
Edirne’ye kadar olan topraklar, Bakarsan görürsün neleri saklar, Gelibolu hâlâ O’nu sayıklar, Yolunu şaşırıp yönü unutma.
Hedef Akdenizken giden ileri, Senin kadar korkup kaçmadı geri, Miras değil vatan hep alın teri, Uğruna dökülen kanı unutma.
Kapkara peçeyi takanlar yüze, Kanaat ettiler yıllardır aza, Sonunda esaret gelince dize, Egemen olunan günü unutma.
Cumhuriyet bize namustur, ardır, İlkeler eldeki en büyük kârdır, Bu vatan gönlüme yegâne yârdır, Gururla söylerim bunu unutma.
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Seçkindir Mustafa; olgundur Kemal. Ata’ya verilen şanı unutma. Güvenme batırır bindiğin o sal; Geldiğin yerleri dünü unutma. ************************************************* Yüreğiniz ve kaleminiz daim olsun. Selam ve saygımla.
Ben bu şiire ancak bu yazı ile cevap verebilirim benim yüreğimin sesi olmuş çünkü.
Teşekkür ediyorum bu özel paylaşımınız için. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize
ATA'NIN C.DÜNDAR'A MEKTUBU Tek Kelimeyle MUHTEŞEM….,
Utandım çocuk
Beni anlatan bir film yapmışsın . Kızgınım, utanç içindeyim. Sana değildir kızgınlığım. Filmdeki Mustafa'dan da utanmış değilim. Başaramamışım, bundandır utancım. Komutam altında, bu vatan için kanını akıtan Türk askerlerinden utandım. "Özgürlük" demiştim, benim karakterimdir.. "Bilim" demiştim, tek yol göstericidir. Sen, "Karanlıktan korkardı" demişsin benim için. Korkardım evet. Bu ulusu boğmak isteyen karanlıklardan çok korktum. Ama insaf be çocuk, korkup da kaçmadım ya. Söküp atmadım mı o karanlığı bu ülkenin üzerinden? Diktatör demişsin bir de. Hiç okumadın mı çocuk? Nerde benim nesilleri emanet ettiğim öğretmenler? Anlatmadılar mı sana? Başkomutan olarak cepheden cepheye koşarken, ve bütün kararları tek başıma alabilecekken neden bir meclis kurdum ben çocuk? Böyle diktatör olur mu? Ah be çocuğum. Neden, nasıl düşman ettiler seni bana? Baktım aşktan, sevgiden, aileden bahseden güzel şeyler yazmışsın bugüne kadar. Belli ki, Çalışkansın, zekisin. Kara cüppeleri ile milletin ümüğüne çökmüş olan yobazları çok iyi anlarım da çocuk, seni anlayamıyorum. Onlar zaten hiç sevmedi beni. Yüzyıllardır süren iktidarlarını çekip almıştım ellerinden. Sevmeyecekler beni elbette.. Peki sen çocuk, sen neden kol kola girdin bu kara kalplilerle? Dedim ya, sana değil kızgınlığım. Başaramamışım. Anlatamamışım demek ki özgürlüğün kıymetini, bağımsız bir ulusun, onurlu özgür bireyi olmanın ne büyük bir nimet olduğunu. Yazık olmuş, onca vatan evladının kanına, onca ananın göz yaşına. Veremem ki şimdi hesabı, ne o gencecik bedenlere, ne de gözü yaşlı analara. "Bu muydu uğruna bizi ölüme gönderdiğin vatan?" derlerse, "bu nesiller miydi, ölen evlatlarımızın kanıyla kurduğun ülkeyi emanet ettiğin?" diye sorarlarsa ne derim ben onlara be çocuk? Olmadı be çocuk... olmadı.
Cumhuriyet bize namustur, ardır. İlkeler eldeki en büyük kârdır. Bu vatan gönlüme yegâne yârdır. Gururla söylerim bunu unutma ********************************************* kaleminize sağlık.Çok güzeldi.
ben bu şiirdeki " Mustafa" ve " Kemal" sözcüklerinin uygun bir şekilde ve bir ard niyet olmadan yazıldığına inanıyorum..herhangi bir saygısızlık olmadığı gibi ayrıca kutlanması da gerek çünkü her iki ismi de şairimiz ustalıkla kullanmış...her yapılan işte veya davranışta illa da bir kasıt aramak çok yanlış bence ..biraz da yapıcı olmamız gerekir diye düşünüyorum...yürekten kutlarım efendim...teşekkürler...tebrikler...saygımla...
mükemmeldi var olsun yüreğiniz...filimiizlemeden eleştiremiycem sizi kızdırdığına göre ters bir şeyler var.............güzel bir cevap var oldun yüreğiniz....yolumuz hep cumhuriyet yolu ...saygımla
Atatürk'e ihanet eden hangi düşünce ve bu düşnceye sahip kelaynaklar var ise onların şakağına bir gün kurşun olup girecek bu sözler.Kutlarım şair değerli kalemini yüreğindek ATA sevgisini.Saygıyla.
Ben Bilkent Universitesi Bilgisayar Muhendisliği bolumunde yuksek lisans yapmakta olan bir oğrenciyim. Adım Ateş Akaydın.
Ataturk ille ilgili yaptığınız belgeseli uzulerek soyluyorum hic beğenmedim. Ozetle belgeselde rahatsiz oldugum konular şunlar:
Oncelikle, Vahdettin'in Ataturku bilinci olarak vatani kurtarmasi icin Samsun'a gonderdiği konusundaki iddia halen tartışılan,temelsiz ve acık soyleyim Fethullah taraftarları ve Osmanli sevdalilari tarafindan sIklikla dile getirilen bir goruştur. Boyle bir konuya belgeselinizin son derece taraflı yaklaşması kanimca cok uzucudur. Bilakis Vahdettin Ataturk icin tutuklama ve idam karari cıkartılmasına on ayak olmuş biridir.
Ikinci olarak, Mustafa Kemal'i Ataturk yapan ve en buyuk savaşlardan biri Canakkale savaşına son derece az yer verilirken, Ataturk'un ozel hayatina, ozellikle Madame Corinne'e yazdiği mektuplara gereksiz derecede cok yer verilmistir.
Belgeselinizde Ataturk'un yuksek idealleri ve amaclari etrafinda sekillenmek yerine, Ataturk'un aldigi - ve kanimca alinmasi Cumhuriyetimiz icin hayati zorunluluk teskil eden - kimi kararları Ataturk'un kişiliğine zarar verecek şekilde kullanmanız kabul edilemez. Ozellikle Ataturk'un Ankara Meclisinin acılması sırasında takiyye yaptiğini ima eder şekildeki aciklamalariniz, Ataturk’un Lenin kozunu oynadiğini dile getirirken ustune vura vura “musluman ve komunist yoldaşlarım” şeklinde ifadelerin gectiği gazete kupurlerine ozellikle yer vermeniz, uslup acisindan cok uzucudur ve kullandiginiz ifadeler de Ataturk'umuzu dinsiz bir komunist gibi gostermektedir. Bu olaylar ile ilgili gercekler, maksatlar ve yontemler ayirt edilebilir şekilde ve duzgun bir uslup ile sunulabilirdi ama siz bundan gordugum kadariyla kacinmissiniz.
Ataturk'un not defterindeki, kendisinin iktidara gelmesi halinde bir darbe ile ve zorla sistemi baştan aşagıya değiştirecegi konusundaki ifadelerin pek cok kere vurgulanmiş olmasi,Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının liderleri ve silah arkadasları nı idama gondermiş olması ya da onları bastırmış olması, Mussolini'nin ressamina bir portresini yaptırmıs olmasına ve ressamin yorumlarina ozellikle yer verilmesi ve Avrupada kimi gazeteler tarafından bir diktator olarak nitelendirilmesine ozellikle yer verilmis olması bence Ataturk'un kişiliğine hakarettir. Yine ayni donemdeki gazeteler Ataturk'un dunya tarihinde bin yilda bir gorulen bir dahi oldugunu beyan etmektedir. Ve sizin calismaniz, Ataturk'un butun dunyanin kabul ettigi bir dahi ve gercek bir lider oldugunu adeta saklamak ister bicimde secilmis gazete kupurleriyle doludur. Bunlar Ataturkumuzu sanki bir diktator gibi gostermektedir! Size soruyorum sayin Dundar siz Şeriatla ve Faşizmle yonetilen bir ulkede Cumhuriyeti getirmeyi başaran, kadınları sosyal hayata katan, nerdeyse hic okuma yazma bilmeyen bir halkı 10 sene gibi kısa bir surede okuma yazma bilir hale getiren kac tane diktator gordunuz? Medeniyet icin gerekli yol ve yordamları lutfen diktatorlukle karistirmayiniz. Siz Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının irticai faliyetlerinden bahsettiniz mi? Kubilay olayindan ve Ataturke gonlunu vermis diger kemalistlerden bahsettiniz mi? Gercekten bir diktatorluk ve faşizm ornegi gormek istiyorsaniz lutfen bir İran'a bakin bir Misir'a bakin, Afganistan'a, Pakistan'a bakin. Ve hatta hatta ozellikle AKP iktidariyla birlikte son donem Turkiye'sine bakin.
Hele hele Turkiyemizde Ergenekon gibi eşi kara carşaflı ve kendisi imam hatipli olan ve adı yolsuzluklara bulaşmış bir savcının yonettiği bir dava varken, Ataturkcu dusunce derneginin uyeleri, profesorler, emekli komutanlar, Cumhuriyet gazetesi yazarlari, Cumhuriyet mitinglerini organize edenler, Cumhuriyetle yaşit olan insanlar ve halkin bilinclenmesine gercekten yardım eden insanlar haklarindaki suclama bile netlik kazanmadan ve onlara bildirilmeden tutuklanirken, ceza evlerinde olume terkedilirken ve DARBECILIKLE suclanirken, sizin cikip da Ataturk'e DARBECI demeniz igrenc ve acıklı bir benzetme olsa gerek!
Turkiye'nin her gun PKK teroru yuzunden sehit verdigi gunumuzde, ulke ic savaşın ve bolunmenin eşiğine gelmişken, o kadar sacmalıkla doldurdugunuz belgeselinizin arasında sanki cok gerek varmiş gibi 'Ataturk de Kurtlere Ozerklik verilmesi ile ilgili konusmustu' gibi ifadeler kullaniyor olmaniz yangina benzinle gitmek demek degil de nedir sayin Dundar? Sizin belgeseliniz vizyona girdigi sırada farkındamısınız ki mecliste DTPliler guzelim ulkemi 25 parcaya bolebilmek icin uğraşmaktaydı?
Ataturk'un gunde bir şişe raki bitiren, sarhoş ve yalniz bir adam olarak nitelenmiş olması ve devletin onemli meselelerinin tartisildigi ve Cumhuriyetin coşkusunun yaşandığı Ataturk'un sofrasinin bayagi ve sıkıcı olarak gosterilmesi de ayrı bir konu...
Sayin Sureyya Ciliv'in ve Turkcell'in sponsorlugunuzu yapmaktan vazgecmiş olmasına şaşmamak gerek. Zaten bu karar bile nasil bir manzara ile karşilaşacagimizi işin en başindan haber vermişti. Zaten size olsa olsa 'Bizim Universitemizde Ataturku bile eleştirebilirsiniz' diyen vakıf universiteleri sponsor olabilirdi ve oldu.
Sonuc olarak ben bu belgeseli izledikten sonra sizi gercekten cok ayipladim. Siz benim eskiden tanidiğim Can Dundar olmaktan cıkmışsınız. Bu yapim kanimca sadece iki maksatla yapilmiş olabilir diye dusunuyorum. Ya siz Cumhuriyet'in ve Kemalizm'in ilkelerine ters dusup fethullahcilarin,yobazların ve boluculerin ekmegine yag surer bir hale geldiniz ya da entellektuel anlamda Turkiye'de vatan sevdasini, Ataturk sevdasini yitirmis kimi sanatcilar ve yazarlar gibi doğru bilinen ve kabul edilen degerlere radikal ve uygunsuz bir şekilde ters duşuyor olmanin sanat olduğunu dusunmeye başladiniz. Şahsen ben Turkiyenin ikinci bir Orhan Pamuk'a ihtiyacı olduğunu duşunmuyorum.
Şayet size Ataturk'umuze diktator diyen O Avrupadan ya da O Amerikadan birkac ay icinde 'Mustafa' dan oturu oduller yağmaya başlarsa lutfen bu dediklerimi hatirlayiniz ve ozellikle Şevket Sureyya Aydemir'in 'Tek Adam''ini Ataturk';un 'Nutuk''unu tekrar ve bu sefer anlayarak okuyunuz ve Mustafa;ya Ataturk demeyi ogreniniz!
Cumhuriyet bize namustur, ardır. İlkeler eldeki en büyük kârdır. Bu vatan gönlüme yegâne yârdır. Gururla söylerim bunu unutma. harika dizeler hocam yüreğinize sağlık ...tebrik,selam ve saygılar...
Marş gibi olmuş şiiriniz... Marş...! Marş...! Bestelenesi. ..Nefis.! Yüreğinizin çoşkusu sayfaya aksetmiş efendim. Ben saygımı ve tebriklerimi bırakıyorum...
Sabahın ikinci şiiride de güzel. Kapkara peçe diye başlayan dizeyi farklı izah etseydiniz.daha müthiş olurdu.Bu gün de o günde o insanlırın da çocukları namussuzlara karşı çatışıyor....Velakin onlarda Atatürk Cumhuriyetinin insanları.Mustafa Kemal ATATÜRKÜMÜZ bu vatanı kurtarırken iki karış sakalı olan insanlarla omuz omuza olmuş.Resimlerini hatırlamak gerek.HER KARA PEÇELİ HER SAKALLI bu vatanın düşmanı değil zannediyorum.Gelin ATATÜRK"ü o insanlarada sevdirelim. umarım yanlış cümle kurmadım.saygılarımla
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.