RİYAKAR İNSANLARI SORMAYIN BİZE
Riyakâr insanları sormayın bize.
Onlar kendilerini çok iyi bilir.
İşlerine yaradığın kadar yanına sokulurlar.

Kendilerini herşeyden üstün görürler.
Kainatın tek bilgesi kendileriymiş gibi davranırlar.
Herşeyin en alâsını, kendilerine layık görürler.

Çamura buladıkları güneşin,
onlara gülümseyecegini düşünürler.

Hayat, girift duyguların yeri değil azizim
Ya siyahsın ya beyaz ortası yoktur bu işin.

Çalakaşık kıskançlıkları içine sindirmek zordur.

Kıskançlık demişken gözlerine bulaşır hüzün.
Ateş alevi sarar ruhlarını
Hazımsızlığa açılır tüm kapıları
Kilit tutmaz ayarsız dilleri.
Gülümserken gözlerinden okunur ikiyüzlülükleri.

Ölümün soğuk yüzü bile,
kararan kalplerini
düzeltmeye yetmez.

Ruhları mevsim bilmez.
Rutubetli mekanları mesken tutar avare yürekleri.

Bir gün onlar da anlar,
Dost bildiklerinin yarı yolda bırakıp giderken , gerçek dostlarının ışığını söndürmeye çalıştıklarını.

İşte o zaman
Yağmurlu bir geceye düşecek hüzünleri.
Kimse bilmeyecek ayaklarının buz tuttuğunu.
Gözyaşlarıyla ıslanacak yastıkları.
Yaşadıklarına her zaman sebep arayacaklar.

Hiç bir yere sığamayacaklar.
Göz bebekleri büyüyecek
Kalpleriyle yarışırken fesatlıkları, içleri içlerine sığmayacak.

Dünya onların olsa yetmeyecek.
Hiç bir şeyin kıymetini bilmeyecekler.
Hep arayış içinde olacaklar.
Her bulduğunu ziyan edecekler.

Çünkü dünyayı kendilerinden ibaret sanıyorlar.
Sadece kendilerinden.

Herşeyi onlar bilir
Herşeyin en iyisini onlar yapar.
Kibir abidesi olmuş dilleri.
Fesatlıklarıyla mutlu olmayı tercih ediyorlar.

Siz kendinizi heba etmişsiniz azizim.
İfşa olmuş artık bakışlarınız
Konuşmasanız da olur.

Herkes gibi yok olup gideceksiniz
Firavunlaşan duygularınız sonunda
sizleri de bitirecek.
Siz hâlâ bunun farkında olmayacaksınız.

Demiştim size riyakar insanları sormayın bize.

Onların sahte bakışlarının mealini,
sayfaları sararmış kitap araların da unuttuk.
Bizi sahte yüzleri yormuyor artık.

Bize yakışan usul usul uzaklaşmak
Biraz da onlar yaşayıp görsün vefasızlığın
yorgunluğunu.
##01/10/2025##
(Elif Ümit Çetin)